Hayatın bazı bölümlerinde de böyledir. Bir şeyi elde etme anlamında ettiğin mücadele sonunda aldığın sonuç seni haklı gösterir. İnegölspor’un Diyarbekir mücadale de böyle oldu. Afyon maçından sonraki olumsuz tablo bir anda kayboldu.
Takım üstünden belki gelecek adına ümit veren bir galibiyet ya da gün kurtarma olarak düşünülebilir ama işin finalinde İnegölspor 3 puan aldığı için haklıdır. Yani en azından şuan durum bu.
Maçın başından sonuna kadar kör bir mücadele izledik. Rakip Diyarbekir oynadığı futbol ve aldığı puan ile bence hak etmediği yerde. Maçın başında attığımız gol, işin kaderini bize çevirmiş şart. Rakibin organize atakları kazandığı penaltıyı Gökhan’ın kurtarması attıkları golün sayılmaması işin bizim lehimize dönmesine neden oldu. Çok kritik bir 3 puan aldık ve en azından alt sıralar ile bağımızı kopartıp üstte tutunma adına hamle yapmış olduk. Fakat rakibe kolay pozisyon verme hastalığımız bu maçta sürmeye devam etti.
Önceki maçlara göre Mustafa Kayabaşı daha hareketliydi. Selimcan sahada basmadık yer bırakmadı. Bana göre bir oyuncuya o kadar yük binmemesi gerekiyor. Kaleci Gökhan, Selimcan ile birlikte arkadaşlarından bir adım önde olan isimdi. Değişiklerde bana göre Emir'in oyuna atılması bizim avantajımıza olabilirdi. Kanatlardan çok ekstra bir şeyler yapamadık. İlerde Ömer Faruk Ermec istediği topları çok net alamasa da hareketliğiyle rakip savunmayı rahatsız etti.
Kısaca alınan 3 puan bizim için üstümüzdeki ölü toprağını atmamıza neden oldu. Artık her maç bizim için üst sıralar adına önemli maçtan sonra Hasan hocamızın serzeniş ve serte yakın açıklamaları vardı. Bana göre hocamız eğer daha ligin 6 haftasında eleştiriye tahammül etmiyorsa, sezon zor bitecek sanki. 2 maç mağlup olduk. Hocamız maç sonu açıklama yapmadı. Kazanınca kızgın şekilde eleştiriye kötü cevap veririm diyorsa, ortada çok ama çok tartışılacak mesele var gibi.