Geçen yazımızda söylediğimiz gibi Kur’an-ı Kerim’de en çok Hz. Musa ve İsrail oğullarından bahsedilir. Beni İsrail kıssaları/hikayeleri bir vaaz uslubu içinde bizlere takdim edilir.

Geçen yazımızda söylediğimiz gibi Kur’an-ı Kerim’de en çok Hz. Musa ve İsrail oğullarından bahsedilir. Beni İsrail kıssaları/hikayeleri bir vaaz uslubu içinde bizlere takdim edilir. Bu anlatım ve aktarımların ana konusu Allah’a karşı gelmemek ve ŞİRK’e düşmemek için Beni İsrailin şahsında bütün insanlığa ilahi mesaj ulaştırılır.
Mekki surelerin ana teması da budur. Buradan hareketle, İlahi Kur’an mesajının ana temasının, “Anti Şirk-Şirk karşıtı” bir öğüt ve mücadele olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Elimizde bulunan Kur’an-ı Kerim’in altı bin küsur ayeti tetkik ve tasnif edildiğinde “ŞİRK” kelimesi ve türevlerinin tam 165 defa geçtiğini görürüz. Bu bize Yüce Rabbimizin kendisine ortak koşulmasından ne kadar rahatsız olduğunu, Allah’a inandım diyenlerin acaba imanları Allah’ın istediği gibimidir? sorusunu akla getirmektedir.
Kur’an’ın en önemli muhtevası /içeriği olan bu “ŞİRK” meselesine, yine Kur’an ayetleri ışığında bir göz atalım.
Bir şeyi tariften önce onun önemine ve tehlikesi-ne dikkat çekmek Rabbimizin Kur’an’daki uslubudur. Mesela Kur’an’ın bazı sureleri hurufu mukatta’a dediğimiz harflerle başlar. Bu harflerin başında bulunduğu surelerde, bu harflerden hemen sonra ya kitaptan, ya da vahiy ve peygamberlikten söz edilmektedir. Bu surelerden ikisi hariç diğer 27 tanesi Mekke’de inmiştir. Mek ki sureler müşrikleri peygamberliğe, şirkin kötülüğüne ve vahyi kabule davet etmektedir. Medeni iki sure ise (Bakara  ve Ali İmran) Ehli kitabı Tevhid’e davet edip bu daveti güzelce yapılmasını ister..
Öyle ise ŞİRK’in tarifinden önce Kur’an-ı Kerim de  ŞİRK’in nedenli kötü bir inanış, ne korkunç bir düşünce, ne büyük bir günah  olduğunu ve Allah’ın bu günahı asla affetmeyeceğini bildiren ayetlerinden bir kısmını hep beraber okuyup dikkatimizi buraya odaklayalım.
 “Kendisine ortak koşmaksızın Allah’ın hanifleri, (ona şirk koşmayan müminler) olun. Kim Allah’a ŞİRK koşarsa sanki o gökten düşüp parçalanmış da kendisini kuşlar kapmış, yahut rüzgar onu uzak bir yere sürüklemiş (bir nesne) gibidir…” Hac.31)
 “Lokman oğluna öğüt vererek; Yavrucuğım Allah’a ortak koşma! Doğrusu ŞİRK büyük bir zulümdür demişti..” Lokman .13)
 “Ey Rasülüm!) Şüphesiz sana da senden öncekilere de vahyolunmuştur ki:Eğer Allah’a ŞİRK koşarsan amellerin/işlerin mutlak boşa gider ve hüsranda kalanlardan olursun!..” Zümer.65)
Hayır! yalnız Allah’a kulluk et ve şükredenlerden ol..) Zümer.66)
 “Allah kendisine ortak koşulmasını/ ŞİRK’i  asla bağışlamaz. Bundan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Allah’a ortak koşan kimse büyük bir günah ile Allah’a iftira etmiş olur…” Nisa 48)
 “Allah kendisine ortak/ ŞİRK koşulmasını asla bağışlamaz.Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a  ŞİRK koşarsa büsbütün sapıtmıştır..” Nisa 116)
Yukarıdaki ayetleri okuyan bir insanın irkilmemesi ve bu ŞİRK tehlikesi konusunda hassas olmaması mümkün değildir. Kur’an’da bunlara benzeyen daha başka onlarca ayet vardır. O zaman Yüce Rabbimiz katında bu kadar önemli ve çirkin, büyük bir günah olan ŞİRK nedir? onu Kur’an ayetleri ışığında tarifini öğrenelim ve bu tehlikeye düşmeyelim. (Devam edecek)