Yaşadığımız zamanda ŞİRK örnekleri :
İnsanlık tarihi ve yaşadığımız modern çağdaki gelişmeler göstermiştir ki, zamanın geçmesi ve mekanın değişmesi ile sanıldığı gibi insanlardaki batıl inançlar zayıflamıyor veya ortadan kalmıyor, sadece şekil değiştiriyorlar. İlkel insanların tahtadan veya taştan putlarının yerini, modern insanın etten veya kandan oluşan canlı faniler alıyor. Veya soyut, yani düşünce bazındaki putlar tercih ediliyor.
Onun için Müfessirler, ilim adamları ŞİRK’i kısımlara ayırmışlardır. Biz fazla tafsilata girmeden ve günümüzde pek rağbette olan çeşidini örneklerle anlatacağız. Günümüz de en yaygın olan ŞİRK çeşidi ilim adamlarına göre;
TAKRİP ŞİRK’i; (Buna tasarrufta şirk, yetki paylaşımında şirk de denir.) Kimi fanilerin Allah’a daha yakın oldukları var sayılarak, Allah katında şefaatçı olmaları için onlara olağanüstü yetkiler vermek, Allah’a ait olan yüce sıfatları onunla beraber ulu kişidir diyerek bazı fanilerle paylaştırmak.
Allah’ın bir ismi de RAB’dır. O bizim Rabbimizdir. Allah, bu isminin gereği olarak kainatta(evrende) ki bütün oluşumları, idare yetkisini (tasarrufu) kendi elinde tutar ve bunu kullarından hiçbir kimse ile paylaşmaz. Bazı Salih diye bilinen kişilerin de bu konuda yetki ve güç sahibi olduklarına inanmak bir ŞİRK’tir.
Allah katında bazı kullarının diğerlerine göre faziletli, üstün yanları olabilir. Ancak bu, Peygamber bile olsa Allah’a mahsus olan, gaybı bilmek, fayda ve zarar vermek yetkisine sahip oldukları anlamına gelmez. Kur’an-ı Kerim’de bu hususlar gayet açık bir biçimde Allah tarafından bildirilmiştir. Şu ayetleri beraber okuyalım;
“Ey Rasülüm! De ki;” Ben Allah’ın dilediğinden başka kendime her hangi bir FAYDA veya ZARAR verecek güce sahip değilim. Eğer ben GAYBI bilseydim elbette daha çok hayır yapmak isterdim ve bana hiçbir kötülük dokunmazdı. Ben sadece inanan bir toplum için uyarıcı ve müjdeleyiciyim..” Araf 188)
“Rasülüm! De ki: Allah’ı bırakıp da (manevi gücü var) dediklerinize yalvarın..!! sizin sıkıntınızı, dertlerinizi ne uzaklaştırabilirler ne de değiştirebilirler…” İsra 56)
“ Ey Rasülüm! “Mescitler Allah’ındır, orada Allah ile beraber başkasına yalvarma, Ve de ki; Ben ancak Rabbime dua ederim ve ona hiçbir kimseyi ortak koşmam. Benim size zarar ve fayda vermeye de gücüm yetmez. Ve Allah’tan bir kötülük gelse onun elinden beni kimse kurtaramaz ve benim ondan başka sınacak yerim yoktur” Cin 18-21-22)
“Ey Rasülüm! De ki; “Ben size Allah’ın hazineleri benim yanımdadır, demiyorum. Ben GAYBI da bilmem. Size ben bir meleğim de demiyorum. Ben sadece bana vahyolunana uyarım. De ki; Kör ile gören hiçbir olumu? Hiç düşünmez misiniz...?” Enam 50)
Kur’an-ı Kerim’de bu ve benzeri onlarca ayeti kerime vardır. Bu ilahi açıklamalar mesajlar karşısında büyük zat diye mezarlara gidip o mezardaki zattan yardım istemek, kilo metrelerce uzaktaki bir mezarı ziyaret için seferler tertip etmek, hatta “MAKAM” mezar diye çakma uydurma mezarları ziyaret etmek YÜCE VE PAK İslam inancına göre bir şirk olmaktadır.
Meşhur İslam alimi Şah Veliyullah Dihlevi, “Bazı varlıkların bulundukları mekanları yücelterek dini amaçlı ziya-ret etmek” Şirkin bir çeşididir demektedir. (D.İ.Ans.39/197)
