Türkiye Diyanet İşleri Başkanlığı ve Diyanet Vakfı işbirliğiyle yurt içinde Müftülüklerimiz, yurt dışında da Müşavirlik ve Ataşeliklerimiz ve ayrıca sivil toplum kuruluşları tarafından yaklaşık çeyrek asırdan beri her yıl yapılan “Kutlu Doğum Haftası” programlarının ve etkinliklerinin amacı, halkımıza ve özellikle de çocuklarımıza ve gençlerimize peygamberimizi tanıtmaktır. Çünkü O’nun “Alemlere rahmet” olma özelliğini gerçekleşmesi için yalnız biz müslümanlar değil, tüm insanlık O’nun hayatını, talimat ve tavsiyelerini doğru olarak öğrenmek ve anlamlandırmak zorundadır. Aksi takdirde bidat ve hurafelerin arkasında rüyalarla istismar edilen ve mitolojik masal kahramanı yapılmak suretiyle efsaneleştirilmeye çalışılan bir peygamberin gerçek kimliğine ulaşmak asla mümkün olmayacaktır. O’nun örnek kimliği ise Kur’an-ı Kerim’de şöyle dile getirilmektedir: “Andolsun ki, Resûlullah, sizin için, Allah’a ve ahiret güne kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir. (Ahzab, 33/21) Müslümana yaraşan, O’nun ahlâkıyla ahlaklanmak; ailesine, çevresine, vatanına, milletine ve devletine karşı yararlı bir insan olmaktır. Yüce Allah yine Kur’an-ı Kerim’de: “Ey Muhammed! Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.” (Enbiya, 107) buyurmuştur. Bugün de insan- lığın peygamberimizin önderliğine ihtiyacı vardır. Bizler Müslümanlar olarak O’nu bütün insanlığa doğru olarak anlatmak zorundayız. Rasûlullah (s.a.v)’in bü-tün çağları aşarak tüm insanlık için “En güzel örnek” olması ancak O’nu doğru anlama ve anlatımlarla gerçekleşecektir. Hiç kimsenin kısır anlayış ve yorumlarla, O’nu bir çağa, bir bölgeye, bir guruba ve sadece bir topluma hapsetmeye hakkı yoktur. Çünkü O bütün alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. O, ümmetine çok düşkündür ve onlara bir sıkıntı, eza ve felaket gelmesi onu üzer, aynı zamanda müminlere karşı çok şefkatli ve çok merhametlidir. Peygamberimiz (s.a.v), çevresindeki insanların mümin olmalarını, salih ameller işlemelerini ve Allah’ın rızasına ermelerini çok istiyordu. İman etmeyenlere çok üzülüyordu. Peygamberimiz, hiç kimseyi İslam’ı kabule zorlamamıştır. Çünkü O’nun görevi, insanları zorla dine sokmak de-ğil, bilakis İslam’ı tebliğ etmek ve uyarmaktı. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de bu hususta şöyle buyurulur: “Ey Muhammed! Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel sözle (öğütle) çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et.” (Nahl, 125) Resûlullah (s.a.v) de bu konuda bir hadisinde: “Din nasihattir” buyurdu. Ashab-ı Kiram kendisine: “Kimin için nasihattir?” dediler. Peygamber Efendimiz: “Allah, Kitabı, Resulü, Müminlerin yöneticileri ve tüm Müslümanlar için nasihattir” buyurdu. (Müslim, iman,95; Buhari, iman, 42). Bu sene 2014 yılı Kutlu Doğum Haftasında tema olarak bu Hadisi Şerif’in asıl manası olan “samimiyet” tema olarak seçildi ve hafta boyunca vaaz, hutbe, sohbet, konferans, panel gibi gibi programlarla geniş bir şekilde anlatıldı. Böylelikle Hadisi Şerifin sadece nasihat olmadığını aslında samimiyet olduğunu ilim sahibi hocalarımızdan öğrenmiş olduk. Gerçekten de samimiyet olmadan gerçek anlamda ne huzur olur, ne sevgi olur, ne saygı olur, ne birlik olur, ne beraberlik olur, ne din olur, ne iman olur, ne itaat olur ne de nasihat olur. Bu nedenle kendini beğenmişlikten, nifaktan, gösterişçilikten ve amellerini başkalarına duyurma hastalığından kurtulamayan kimseler ne Allah’a karşı samimidirler, ne Kitabına karşı, ne Peygamberlerine karşı, ne Müslümanların (meşru) yöneticilerine karşı ve ne de diğer müslümanlara karşı samimidirler. Çünkü bu tür insanların Allah’a karşı, Kitabına kar-şı, Peygamberlerine karşı, Müslümanların (meşru) yöneticilerine karşı ve diğer tüm müslümanlara karşı samimiyet esasına dayalı güvenilir kişilikleri yoktur. Peygamberimiz (s.a.v), İslam’ı tanıtmak, anlatmak, tebliğ etmek ve yaymak için çeşitli vasıtalardan faydalanmıştır. Bunların başında vaaz, hutbe ve sohbet gibi şeyler gelmektedir. Aslında Resûlullah’ın hayatında tebliğ için kullandığı vasıtaları bunlarla sınırlamak mümkün değildir. Günümüzde ise konferans, panel ve seminer gibi programlar ve etkinlikler yapılmaktadır. İnegöl Müftülüğü’nün her yıl olduğu gibi bu sene de hafta dolaysıyla tertip ettiği etkinlik ve programlar; tasavvuf konseri, sema gösterisi, konferanslar, paneller, salon toplantıları, camilerde mevlit, sohbet ve hatim duaları şeklinde yapıldı. Haftanın açılışı 14 Nisan’da saat 11.00’de İshakpaşa Camii önünde Mehter konseriyle başladı. Aynı gün akşam saat 19.30’da Belediye Kültür sarayında Ankara Kocatepe Camii Baş İmam Hatibi İsmail Çoşar’ın katılımıyla İnegöl Belediyesi Türk Tasavvuf Musiki Korosunun konseri yapıldı. Akabinde Uludağ Üni- versitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Salih Pay tarafından ‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’ konulu konferans verildi. 20 Nisan’da akşam saat 20.30’da yine Belediye Kültür Sarayında Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Yalar tarafından ‘Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet’ konulu konferansın ardından hafta dolayısıyla kompozisyon, şiir, dini bilgi yarışması, Kırk Hadis Ezbere Okuma ve yüzünden Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma dallarında yarışmaya katılarak dereceye giren lise ve ortaokul öğrencileri ile Kur’an Kursu öğrencilerine İlçe Kaymakamı Ali Akça, Prof. Dr. Mehmet Yalar, İlçe Müftüsü Bayram Canbey ve İnegöl Din Görevlileri Derneği Başkanı Osman Çiçek-fidan tarafından ödülleri takdim edildi. Çiçek takdimi ve teşekkür konuşmasıyla haftanın kapanışı yapıldı. Program sonunda katılımcılara gül takdim edildi ve hediye olarak kitap verildi. Ayrıca hafta boyunca İlçe Müftüsü Bayram Canbey’in rehberliğinde İlçe vaizleri, cami görevlileri, Kur’an Kursu öğreticileri ve tüm Müftülük personelinin iştirakleriyle daha bir çok etkinlikler düzenlendi. Yine İlçe Müftümüzün teşvikiyle İnegöl’de göreve başladığı 2011 yılı Eylül ayından beri bu etkinliklerde bir çok çeşitlikler ve ilkler yaşanmaktadır. Yaklaşık üç yıldan beri ilk defa Kur’an kurslarımız yararına yine Kur’an kurslarımız tarafından başta İshakpaşa Camisi olmak üzere Çimen Camii, Çinili Camii gibi camilerde kermesler düzenlenmektedir. Yine yaklaşık üç yıldan beri ilk defa Yenice Mahallesi Kapalı Spor Salonunda, Kurşunlu Mahallesi Kur’an Kursu konferans salonunda, Cerrah Mahallesi Düğün Salonunda ve Tahtaköprü Mahallesi Düğün Salonunda panel ve konferans türünde etkinlikler yapılmaktadır. Yine bu sene Çeküd Derneği tarafından Sani Konukoğlu Camisin-de Hüsnü Hat sergisi açıldı. Kırk Hadis Sergisi yapıldı. Din Görevlileri Derneğinde Kan Bağışı yapıldı. Yine Konukoğlu Camisinde cemaat önünde bir günde Hafız Osman Nuri Korkmaz tarafından Hatim okundu. Merkezi camilerimizde hatim duaları ve sohbetler yapıldı, Mevlid-i Şerif okundu. Cami ve Mahalle salon programlarında cemaate ve tüm katılımcılara gül takdimi ve pilav, helva, tatlı ve süt ikramları yapıldı. Bayanlar için konferanslar tertip edildi. Ayrıca Hafta boyunca sivil toplum kuruluşları, okullar ve bazı mahalle muhtarlıkları tarafından da çeşitli etkinlikler yapıldı. Yapılan bu etkinlikler neticesinde dindarlığımızı ve temel dini bilgilerimizi bir kez daha gözden geçirme fırsatı bulmuş olduk. Böylece program ve etkinliklerle dolu dolu bir Kutlu Doğum Haftasını daha geride bırakmış olduk. Bu vesileyle Rabbim aziz milletimizi ve tüm müslümanları peygamber sevgisinden, muhabbetinden ve O’nun yolundan hiçbir zaman ayırmasın. O’nu gerçek anlamda tanımayı, anlamayı, anlatmayı ve yolun-da olmayı bizlere nasip etsin.