3-4 sezon önce İnegölspor ile bu ligde zirve yada play-off hesapları yapan Yeni Malatyaspor bu defa İnegöl´e Süper Lig takımı olarak geldi. Demek ki isteyince ya da birlik beraberlik kurulunca üstesinden gelinmeyecek konu yokmuş.
Biz İnegölspor olarak bunu yıllardır başaramadık, üstümüzdeki ölü toprağını kaldıramadık ve yolumuza yıllardır 2. Lig takımı olarak devam ediyoruz. Sanırım böyle uzun bir süre daha devam edeceğiz.
Gelelim maça. İnegölspor teknik heyeti kadroyu tamamen genç oyunculardan oluşturmuş. Bu da Cumartesi günü oynanacak Etimesgut maçı ve bazı gençleri daha iyi tanıma imkanı bulma adınaydı. Aslında Teknik Direktörümüz Murat hoca mevcut takımdan 5-6 ismi kadroya koysa, kesin İnegöl turu atlardı. Bu hem mali açıdan yararlı olur hem de İnegöl´ün yıllardır kupalardaki sükseli sonuçlarına birini daha eklerdi.
Maçın o sıcakta saat 13.00´de olması ayrı bir skandaldır. Bari ortaokul maçları gibi federasyon sabah 10.00´da oynatsa, sıcaklık ona göre düşük olurdu. Bu saatte maç planlaması yapanlara Allah akıl fikir versin.
Karşılaşmaya İnegölspor iyi başladı. Rakibin yabancı oyuncularına karşın gençlerimiz ellerinden geleni yaptılar. Maçın 3´te 2´lik bölümde top bizdeydi ama buna tecrübeyi katamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu. Kalede Mustafa oyunun bazı bölümlerinde gerek topu oyuna sokması gerekte konuşmasıyla takımı diri tutmaya çalıştı. Savunmada Gökhan ve Murat her ne kadar A takım düzeyinde yer bulamasalar da, hazır bir görüntü verdiler. Sağda Enes mücadelesi ile öne çıktı. Bence kadroda hep tutulması gerekiyor. Solda Yasin çabukluğu ve hep ileri çıkma düşüncesini ortaya koymaya çalıştı. Birazda güçlense daha iyi olacak diye düşünüyorum. Ortada Ali Sakal sıcak havaya rağmen sahanın en çok koşan isimi oldu, takımı dirençli tuttu. Yine genç oyunculardan Ömer Faruk maça tutuk başladı, ardından çekingenliği atmayı başardı, ilk yarıda aldığı bütün topları geri oynadı. İkinci yarı ise tersini yapınca farkı hemen ortaya çıktı. Zaten A takımda yer bulmak istiyorsa farkını hissettirmeli, aksi halde işi zorlaşır. Cihan´da bu maçta beni yanıltan isim oldu. İnanın Cihan´ın bu maçta bu kadar istekli ve özverili oynayacağını beklemiyordum. Özellikle oyunun son yarım saati ileri uçta golcü konumunda savunmaya baskı kurması, her topa gitmesi bana göre ligde zaman zaman bu pozisyonda denenebilir düşüncesi oluşturdu.
Okan Deniz ise ya sakatlıktan tam çıkamadı yada kapasitesi bu kadar ve bizde sezon boyunca bu oyuncudan çok ayrıcalıklı bir oyun beklemeyeceğiz. Çünkü yeteneğini bildiğiniz bir futbolcunun maçın bazı bölümlerinde sıradan oynaması akılları zorlamıyor değil. Uğur Parlak´ta oyunda kaldığı süre içinde orta sahanın basan ismiydi. Emrah Dağ´ın yaptığı işleri Malatya maçında harfiyen bu oyuncu yerine getirdi. Ama lig açısından bakıldığında o bölgeyi zorlar mı tartışılır. Oyunun ikinci yarısında şans bulanlar ise Emirhan, Enes ve İsa oldular. Onları da teknik heyet taze güç anlamında maça dahil etti ve onlarda takımı girer girmez canlandırdılar. Fakat bu işin meyvesi gol olmayınca da top bizde döndü dolaştı o kadar.
Bu maçla birlikte şunu bir kez daha gördük. Sahaya sürülen gençler iyi niyetle mücadele ettiler, bir şeyler yapmak istediler ve sonuçta ellerinden geleni ortaya koydular. Peki bu kadrodan bu isimleri alıp, direkt A takım kadrosunda yer verebiliriz diyebileceğimiz bir futbolcu var mı, zor. O zaman ne yapmalıyız? Bunların İnegölspor´a faydalı olması için eksiklerini teknik kadro nezaretinde giderip hazır birer İnegölspor neferi yapmalıyız. Yoksa senede bir kupa maçı, 3-5 hazırlık maçı onlara da yazık olur kulübede.
Son olarak şunu hatırlatalım, Cumartesi günü sezonun en kritik maçına çıkacağız. Etimesgut Belediye iyi bir kadroya sahip ve ligde onlarda istedikleri yerde değiller. Bana göre ligdeki rakiplerimizden biri. Kazanmak için sahada mücadele, tribünde destek şart. Bu virajın yani bu maçın anlamını anlatmamıza fazla da gerek yok. Stadın dolması, futbolcu kardeşlerimizin de sahaya yüreklerini koymaları gerek. Bu ikisi olunca da puan ya da puanlar zaten kendiliğinden gelecektir diye düşünüyorum.