Geçen hafta kaybedilen maç sonrası bu maçın önemini zaten konuşmaya gerek yoktu. Fakat asıl mesele şuydu; oyuncularımız bizim gibi düşünüyor muydu?
Evet onlarda artık puan kaybının neler ifade ettiğini idrak etmişti ki, 6 puanlık maçta gülen taraf biz olduk. Necati Erkmen’in istifası sonrası yeni teknik heyet ile anlaşmayan yönetim kadroyu yine Erkmen’in yardımcılıklarını yapan Caner Taban ve Eser Durak’a emanet etmişti.
Caner hocada geçen hafta 2.yarı oynayan kadroyu bozmadı ve aynı anlayış ile maça çıktı. İlk yarım saat orta alanda geçse de topu daha isteyen İnegölspor’du. Bunda rakip takımın beraberlik anlayışını öne çıkaran bir anlayışla oyun kurma istemeseydi. Oyunun doldur boşalt anına döndüğü anda kornerden golü bulduk ve işler yoluna girdi düşüncesine kapıldık. Golden belki 10 dakika geçmemişken bireysel hatadan gol yedik. Yine kanatlardan atak organizasyonu denemeleri panik, telaş, kaygı, gerginlik derken kazandığımız penaltı ile öne geçtik. O andan itibaren skoru koruma adına mücadele verdik.
Rakibin az ama öz ataklarında kabus yaşadık. Çokta ekstra işler yapmadan maçın sonunda galibiyet almayı başardık. Dile kolay bu takım 10 haftadır kazanamıyor ve 15.hafta sonunda 15 puana ulaşabildik.
Oyunu beğeniriz beğenmeyiz ama bu maç bizim için 1 maçtan daha fazlasıydı. Adeta nefes nefese geçen 100 dakika akabinde bizim için teselli 3 puandı. Fakat Trabzon ve Adana FK maçlarından da puan ya da puanlar çıkarmamız gerekecek. Çünkü devre arasının bize neler göstereceğini bilemeyiz. Bana göre grupta Afyon, Altay düştü ve 3.takım aranıyor. Bunu da Karaköprü, Ankaraspor, Isparta, Kepez ve bizim hamle sonuçlarımız sonucu belirleyecek gibi duruyor.
Umarız kendi adımıza bu karmaşaya kalmadan bir an önce üst sıralarda kendimize yer buluruz da matematik hesaplarına gerek kalmaz...