Manisa maçının aslında çok konuşulacak ve tartışılacak bir yanı yok. Yani tekniği, taktiği o kadar anlatamaya da gerek yok, yazmaya da. Fakat bu maç bir kez daha gösterdi ki, akıllı adım atmazsan, doğru yönetimler gelmezse kulüplerin sonu budur. Daha 4 sezon önce grubumuzdan 1. Lige çıkan, öncesinde Süper Ligde ligin flaş isimlerini barındıran ve o döneme damga vuran Manisaspor. İşte işler doğru yönetilmediği için ve har vurup harman savrulduğu için 3. Lige düştü. Bana göre orada da tutunmaları mucize. Kısaca daha öncekiler gibi oda tarihi sayfalarda tatlı bir anı olarak kalacak. Fakat Manisaspor’u geçmeden şunu söyleyelim; rakip takımda 45 numaralı futbolcu ile kaleci ve savunmada 5 numaralı oyuncu izlenmeli diyorum. İnegölspor takımına gelince, Fatih hoca kalede Mustafa’ya, savunmada Ömer Faruk Taş’a şans verdi. Mustafa’nın artık kalan maçlarda bana göre oynaması şart. Ömer Faruk ise çekingenliği üstünden atıp, buna birde agresifliğini ekleyip, var olduğunu göstermeli. Tabi ki ilk maçta kendisini yargılamayız ama sol ayaklısın ve az bulunan bir özelliğe sahipsin, fırsat geliyor, sende değerlendirmelisin. Volkan rakibin de zayıf olması nedeniyle fazla zorlanmadı ve rahat bir maç çıkardı. Orta sahada Serhat ve Emirhan bana göre miladı doldurmalarına rağmen, hala oynuyor. Ayrıca Taner’le neden başladı hoca, onu da anlamak zor. Bana göre Ömer Faruk Çalışkan daha fazla süre almalı. Oyuna girdikten sonra farkını hemen hissettirdi. Keza Selimcan girer girmez sarı kart gördü. Biri bu oyuncuya burası profesyonel lig olduğunu ona hatırlatmalı. Aldığı bütün topları ya yana ya da geriye oynadı. Manisaspor gibi takıma böyle kaçak göçek olursan, işin zor olur. Erdican dişine göre takım bulunca, yeteneklerini biraz daha ön plana çıkardı. Aldığı topları rakip kaleye kolay götürdü, gol attı, asist yaptı ama bir o kadarını kaçırdı. Son vuruşlarda sıkıntı yaşıyor, bunu geliştirmeli. Aksi taktirde zaten o kadar pozisyon veren takım bulamazsın. Sağda Enes, solda Yasin Görkem sezonunun en rahat futbolunu ortaya koydular. Yine önde Osman aldığı her topu rakip ceza alanına taşıdı. Hop arkadaş nereye gidiyorsun dahi diyen olmadı. Rakibin gücü bu kadar. Bu noktada söylenecek fazla bir şeyde yok. Ahmet Hakan 2 gol attı hem kendisi hem İnegölspor için iyi oldu. En azından gol atabilme konusunda benliğinde uyanış gerçekleşti. Buda farklı galibiyetin güzel anlarından biri oldu.
Sonuç olarak İnegölspor kağıt üstünde olduğu gibi sahada da banko olduğu maçı farklı kazandı ve haftayı 3 puanla kapadı. Bizim için artık kalan maçlarda yine genç isimleri oynatma ve gelecek senenin kadrosunu arama maçları devam edecek. Bundan sonraki haftalarda rakibin ısıran ve basan bir takım olması da biraz daha gençleri görme adına bize yol gösterecektir ama ısrar etmek şart. Son olarak İnegölspor tribünlerinin Manisa takımını yanlarına çağırmaları ve onları alkışlarla göndermeleri güzel bir tabloydu. Her şey sadece skor olmadığı gibi, yine her şey dünyada futbolda değildir. Onların birçoğu belki futboldan koptuktan sonra İnegöl’ü, inegölspor’u hep bu tablo ile anacaklardır. Bundan dolayı düşman kazanma kimseye yarar ve fayda getirmez. Biz İnegölspor olarak, her zaman iyinin, doğrunun ve doğruluğun yanında olalım. Belki bir kez maç kaybedebiliriz ama kazanacaklarımız inanın tarif edilemeyecek kadar çok olur…