Maç öncesi kadrolar elimize gelince aşağı yukarı bizi nelerin beklediğini tahmin etmiştik. Fakat bizi sinir eden ise yenen goller ve yapılan bireysel hatalar. Aslında belki de ibretlik bir sezon yaşıyoruz. Yönetimlerin teknik direktörlere teslim olmaması ya da olursa sonuçların şekli. Kadro yapımız moral motivasyonda yaşadığımız dalgalanmalar ile belki de şu an hiç karşılaşmak istemediğimiz bir rakip karşısında maçı kaybetme adına her şeyi yaptık.
İlk golde sol ayağını eli gibi kullanan Sertaç’a adeta sahada cirit attırdık. İyi vursun diye de bütün savunma kabak çiçeği gibi açıldık. Oda gerekeni yaptı.
2. golde benzerini yaşadık. Veteranlar turnuvasında bile o kadar kolay vurdurulamayacak pozisyon da golü attırdık. Kaleci Sercan yediği 5 gole hamle bile yapamadı.
Savunma uyumsuz, orta saha yetersiz, ileri uca ise de zaten yeterince destek gelmedi. Şunu atlamayalım; 3 4 pozisyon var ki bunları da kendi beceriksizliğimizden değerlendirmedik.
Rakip Erok’ta oyuna girenlerin iştahlı futbolu olunca da fark kaçınılmaz oldu. Bu maçın taktiği tekniği ya da oyuncu tercihlerini tartışmak boş lakırdıdan öteye gitmez. Rakip iyi, takım bir hikaye peşinde. Biz ise sıradan ve kadro derinliği olmayan, buna rağmen bide gol yiyince dağılan bir ekibiz.
İlk yarı için kalan 2 maç var ve bu maçlardan en az 4 puan almaktan başka çare yok. Sonrası ise teknik heyet ve yönetimin istişaresine kalmış bir konu ki, bundan hiç mi hiç hata yapma lüksümüz yok…