Hep söylüyoruz, bu sezon şans melekleri yanımızda değil diye. Zonguldak maçında da bunu yaşadık. Maçın başında öne geçtik rakip karşısında avantajları elimize aldık derken maç sonu ise yine hüsran bize kaldı. İlk yarıda tam istediğimiz performansı ortaya koyamadık güzel bir organizasyonda golü bulduk derken yine bireysel hatadan beraberlik golünü yedik. Her hafta yediğimiz ucuz gollere bu maçıda es geçirmedik. Bu devrede İnegölspor, 3 bölgede de rakibe fazla ağırlık hissettirmedi. Ama Zonguldak takımıda oyunun bazı bölümlerinde başa baş mücadele etti. Hatta ayağa ve tek pasla göze hoş gelen futbol oynayarak alkışıda hak ettiler. Deplasmanda oynamalarına karşın oyunu çirkinleştirmediler. Bilakis güzelleştirmek için her şeyi yaptılar. Kadroları kaliteli ve sürpriz yapmayı sürdürürlerse, her şey gönülleri gibi olur. Yine de onlara karşı kaybetsekte saha içindeki mücadeleye göre hem alkışı hem de tebriki hak ettiler. İnegölspor ise 2. yarı yine bireysel hatadan 2. golü yiyince bir anda irkildi, silkelendi. Ligdeki durumunu ve içerde oynadığını hatırladı. 55. dakikadan sonra golü atmak için her şeyi yapmaya çalıştı. Hızlı oynadı, rakibe baskı yaptı, kanatlardan, göbekten varyasyonla hedefe ulaşmak istedi. İyi bir anda, iyi bir zamanda sahanın bana göre Cengiz’le birlikte en etkili isimi olan hacı Mustafa golü attı. Ve bu golden sonra hem tribün hem de saha bambaşka bir atmosfere büründü, çok net goller kaçtı. Cömertçe davrandık derken rakibin ani kontrasında golü yedik. Buda bize zirve hedefi olan bir takım için iyi bir santraforun neler ifade ettiğini bir kez daha göstermiş oldu. Oyunun içinde ince hikayeler var. Mesela bana göre Niyazi Batuhan’ın çıkması tabi sakatlığı yoksa, oyuncu değişikliğinde biraz geç kalmamız gibi hatta bazı oyuncuların yedek kulübesine bakarak rahat oynamaları lakayt davranmaları gibi ama bütün bunları şimdi konuşmak ne takıma ne de bir fayda sağlamaz. Bunu yönetim ve teknik heyet daha iyi değerlendirecektir diye düşünüyorum. İnegölspor açısından bu yenilgi play-off avantajını aleyhine dönmüş gözükse de, daha ligin tamamlanmasına uzun bir maraton var ve her şey bu ligde olabilir. Kadro derinliğimiz yok. Mali durumumuz ortada ve bunlar futbolda önemli ayrıntı. Fakat bu liglerde mucizelerde olmuyor değil, baştan inanmak şart. Hacettepe ve Hekimoğlu Trabzon maçlarıyla rüzgarı tersine döndürürsek, yine bir tatlı telaşa girebiliriz diye düşünüyorum ama bir gerçek var ki, onuda unutmamız gerek. Eğer bir şehrin takımı bir hedefe gidiyor ya da bir nokta hedefi varsa bu sadece sahadaki futbolcu ve onları idare eden yönetimle olmaz. Buna topyekun şehrin inanması gerek. Aksi taktirde beslenen umutların tükenmesi erken olursa da, hem oyuncu pazarlama hem de İnegölspor’un marka değeri açısından iyi yerde olmayız ki, buda kimseye yarar sağlamaz…