Ligin ilk haftasında Niğde deplasmanında 1-1’lik sonuçla sezona merhaba diyen İnegölspor, yine evindeki son maçta Ankara Demirspor ile aynı skoru alarak sezonu 1 puanla tamamladı. Hacettepe ve Bayrampaşa takımlarının da gözü kulağı bu maçtaydı ama başkent ekibi İnegöl’den kendisi için puanı alarak yine yoluna 2. Ligde devam etmeyi hak etti. Bu maç oynanırken, bu 3 takımın halini daha önce yaşamış biri olarak düşündüm de, inanın insanın içine bir ürperti geliyor. Aslında buralara düşmek çok kötü ve işini de asla son maça bırakmayacaksın bana göre. Umarım olmaz ama bizimde önümüzdeki yıllarda önlem almazsak, işimiz çok ama çok zor görünüyor. Sanki bu filmi yaşayacakmışız gibi geliyor. Koca sezon bizim için nasıl geçti anlayamadık. Ne önümüzdeki sezonun planlamasını yapabildik, ne de takım iskeleti oluşturabildik. Düşünün İnegölspor altyapısında 33 maç bizi kahreden Serhat Mermer’in işini yapacak oyuncu yok. Emirhan’ı zorlayacak bir futbolcu yok. Savunmada Volkan Altınsoy’un yerine koyabileceğimiz bir stoperimiz yok. Santraforu saymıyorum zaten. Diğer mevkilere futbolcu oynatmayı geçtik, yedek alacağımız oyuncumuz dahi yokmuş. Soruyorum ne U-19’daki kadrodan umutlu, ne de diğer gruplardan var mı diyorum önümüzdeki sezon kadroda yer bulacak kimse? Kimseden ses yok ama Elit Lige çıkalım orası farklı diye Antalya’dan sosyal medyada düşen onlarca görüntü, resim, herhalde o deplasmanlar daha fantastik ya. Arkadaş senin altyapıdan saydığım bölgelere oyuncun yok, zorlama şansları da zaten yok, ne rüyalar peşindeyiz.
Gelelim maça İnegölspor maça istekli başladı. Bir hafta önce Eyüp taraftarının makarası olan biz ve oyuncularımız maçı istediler ve de erkenden golü de attık. Sonrasında ise konumu itibari ile toparlanan bir rakip takım ve akabinde yediğimiz penaltı golüyle maçın beraberliğe gelmesi. Kazanma adına girişimler vardı, gole yönelik atraksiyonlar vardı ama o kadar. Fatih Üge’nin ve devşirme gol umudumuz Osman ile işler bu kadar yürürdü. Kalede Mustafa rakibin birkaç ciddi ataklarında başarılıydı. Savunmada göze dişe dokunur hata yapmadı. Orta sahada Selimcan’ı beğendim. Ayağına top yakışıyor ve dönen topları da adeta süpürdü. İlginçtir ayağından top almakta zor ama kampı çok iyi geçirmesi gerek. Bu maçlar önümüzdeki sezona benzemez çalışması şart. Ömer Faruk Çalışkan’a Messi diye hitap eden, bu çocuğa büyük kötülük yapar. Messi diye diye çocuk gerçekten kendini Messi sanmaya başlamış. Bu oyuncunun oyun zekasına diyeceğim yok ama bu yaşta sadece devrede oyundan düşmesi akıl erdirilir gibi değil. Kondisyon sorununu çözmesi şart. Beklenti içinde olduğum Erdi, bu maçta vasatı geçemedi. Kalırsa iyi olur ama zor gibi görünüyor. Son oynanan 4 maç sonrası gördüğüm, işimizin çok ama çok zor olduğu. Bu takım yoluna 2. Ligde devam etmek istiyorsa, en az yeni 8-10 oyuncu lazım. Bunun da maliyeti olacak. Yani hem ucuz hem de kaliteli futbolcu bulmak zorundayız. Kimse hikaye anlatmasın. Bizim çocuklarla gidebileceğimiz yer anca 2 maç olur. Sonrasında ise hem kulübe hem onlara yazık olur. Yani yönetim devam edecekse bunu göz ardı etmesin. Bu oyuncu bizi taşır, bu ona yardımcı olur şeklinde kimse masal anlatmasın. Bu takıma iyi bir iskelet şart ve bunun içinde artık hata yapma lüksümüz yok. Şimdi sadece bekleyip, göreceğiz. Bakalım son durumu kulüple ilgili. İnegölspor yönetimi Belediye Başkanı Alper Taban ile görüşüp yola devam etme kararı almış. Bana göre yanlış. Alper başkan bırakın diyecek değildi zaten ama Eşref Başkan kendisini başaralı buluyorsa, oda ayrı bir konu. Tabi birde kulübün borcu var, bir yıpranmışlık var. Bide üstüne üstlük takımı baştan kurmak için para lazım ve biz yine bazı şeyleri hiç yaşanmamış gibi baştan yaşamaya çalışıyoruz. Uyanma vaktin gelmedi mi ey İnegölspor camiası?