İnegölspor takımının bu sezon hedefinin ne olduğu, ne amaçla kurulduğunu bilmeyen yoktur. Geçen yıla göre 100’de 100’lük bir maliyetle kurulan kadrodan beklenti şampiyonluk ya da en az play-off oynamak. Etimesgut Belediye maçında ortaya konan aslından bana göre ilk 3 haftada sergilenen futbol bunu zaten imkansız kılıyor gibi. Kağıt üstünde kaliteli isimlerden oluşmasına rağmen maalesef bu farkı ne biz tribünde ne de sahada rakipler bir türlü hissedemedi. Maça iyi başlamış, topu ve oyunu daha fazla istemiş bir görüntü vermemize rağmen, yine de oyunu rakip alana istediğimiz gibi yıkamadık. Ne kanatlardan ne de göbekten göze dişe dokunur pozisyon bulamadık. Sahada duran ağır abilerimiz bir türlü sazı ellerine alamadılar.
Kısaca çokta ahım şahım bir istekte değildik. Takımın ekstra oyuncusu 10 numara Bahadır farkını ortaya koyamadı. Kanatlardan Aykut ile İsmet Hakkı’nın girişimleri cılız kaldı. Düşünün yapılan ortaların çoğu da Türker ve Serkan’dan gelmiş oldu. Ersel forvette yalnız kaldı. Zaten ne top alabildi, ne de pozisyona girebildi. Oda bir sağa bir sola koşup bir şeyler yapmaya çalıştı. Takımın ağır aksak oyun anlayışını bir an önce üstünden atması gerek. Kaptan Türker’in sahada arkadaşlarını motive eden bağırmalarını duymamız gerek. Çünkü hala nerde olduğunu ve camianın beklentilerini bilmeyen oyuncularımız var takımda. Değişiklikler bana göre takıma bir nebze katkı sağladı diye düşünüyorum. Ama bu orta sahada Emir zaten zaman bulur diye düşünüyorum. İnegölspor’un bu süreçten çıkması için Niğde deplasmanı bir fırsat. Ardından Adıyaman ve yine zorlu bir fikstür sürecine giriyoruz. 3 hafta sonunda hayal ettiğiniz yerde olmadığımız gibi daha her şeyde bitmedi. Sadece sahada ki futbol bize umut vermedi ve bunun çözümü de başta teknik heyet olmak üzere futbolcu arkadaşlarda…