Bayburt karşısında alınan 3 puan sonrası bize İnegölspor nasıl diye sorulunca, bu maç ölçü değil asıl olan önce Erzincan, ardından Düzce maçları bize yol haritası olur dedik. Bir kere söyleyelim gece maçları bize yaramıyor. Sanki ayaklarımız bağlı maça başlıyoruz. Bu defada öyle oldu. Maçın başlarında öyle sinik, öyle telaş, öyle panik hallerimiz vardı ki, baştan belli etti bizim için gecenin kolay geçmeyeceğini.
İlk yediğimiz gol adeta bir reklam çekimi sahnesi gibiydi. Bu ligde o kadar kolay gol yenmez. Ardından şut bombardımanı başladı kalemize. Kalede Emre mermi gibi gelen toplarda zor anlar yaşarken, biz ise sahada duygulardan yoksun mücadelemizi sürdürüyorduk. Ömer Faruk Ermeç’in penaltı itirazı bana göre doğru ama o kadar 2 sarı görmesi hem Ermeç'e hem de maçın hakemine yakışmadı. Kolay 2. sarıyı gösterdi. O andan itibaren rakibin de inancı ve umudu arttı. Hele ki halı sahalarda bile zor yenen 2. golü kalemizde görmemiz, bir kez daha hayallerimizi Erzincan çimlerine bırakmamamıza neden oldu.
Attığımız gol sonrası baskıyı kursak, beraberlik şansını yakalasakta, inanın Allah biliyor ki puanı zaten hak etmemiştik. Takımda bir başıboşluk, bir oyun disiplininden kopmanın ruh halini izledik.
Bu mücadele bu oyun anlayışı bize bu ligde 10. sıradan başka bir şey vermez veremez. Ha fazlasını istiyorsak, yapmamız gereken sahaya yüreğimizi koyup, Düzce maçıyla bir çıkışa geçmek. Aksi takdirde ise yine boş bir sezon serüvenine başlayacağız gibi görünüyor.