Nisan bir şakası hakkında farklı kültür, inanç ve dillerde değişik efsaneler bulunmaktadır. Şaka gününde insanların birbirlerine şaka yapması gelenek haline gelmiştir. Bu şakaların, komik ve eğlendirici olmalarının yanında korku dolu şakalarında yapılıyor olması, şakayı şaka olmaktan çıkarıp eşek şakasına da dönüştüğünü göstermiştir. Öğrencilik yıllarımızda bizde sınıflarımızı değiştirerek öğretmenlerimizi şaşırtıp 1 Nisan şakası yapıp eğlenirdik. Hatta bir seferinde okulumuz yakınında bulunan kız meslek lisesi öğrencileriyle anlaşıp okullarımızı ve sınıflarımızı değiştirerek öğretmenlerimizi şaşırtmıştık, o gün hep birlikte çok eğlenmiştik. O günü hiç unutamıyorum. Zamanla bu şakaya düşmemek için öğretmenlerimizden tecrübe edinmiş olanlar o gün sınıfa gelmez oldular. Bu durum bizim daha da hoşumuza gitmişti. NİSANDA GELEN ZAMLAR Elektriğe gelen zam 1 Nisan şakası gibi geldi. Ama bu şaka hiçte hoş olmayan bir şakaydı. Şaka olmayan bu gerçek zam haberi 3 ayda elektriğe gelen ikinci zamdır ve elektrik %12 zamlanmış oldu. Nisanın 2 sinden itibaren uygulanacaktır. Taşeron işçilerinden kadroya geçmiş olanlar 2 Nisandan itibaren kadrolu olarak işe başlayacaklar ve maaşlarını da % 10 zamlı alacaklar. İşte bu zam ve kadroya geçiş haberi nisan şakalarının en güzeli. Kadro hakkı kazanmış olan emekçileri kutluyorum. Hayırlı uğurlu olsun. Ya kadroya geçemeyenler ile işsiz kalanlara Nisan şakası çok kötü oldu. Bir kötü şaka da çiftçilere yapıldı. Tarlasında kullandığı sulama suyuna su sayacı takılacak haberi üreticiyi şoke etti. Sulama suyundan alınmak istenen ücret beraberinde yeni sorunları da getireceği kanısındayım. Hükümetin kendi ayağına kurşun sıkması gibi bir şey. Bence pek doğru olmayan bir uygulamanın arifesindeyiz. Doların, Türk Lirası karşısında değer kazanmasına bağlı olarak sürekli artmakta olan akar yakıt ve artan üretim girdileriyle kara kara düşünen köylü ve diğer üreticiler suya ödeyecek olmaları paralarla daha da sıkıntıya düşecekleri gerçeği bu günden bellidir. Burada şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Sularımızın pervasızca kullanıldığını boşa akıtıldığına da şahit olmuşumdur. Ancak bunun önlenmesi su sayaçlarının takılmasıyla değil, etkin denetimlerle yapılması daha iyi sonuçlar getirir kanısındayım. Tarlada pahalıya üretilen mahsulün, pazarlarda marketlerde de pahalıya satılması gerçeğini beraberinde getirecektir. Bu durum işçiyi, dar gelirliyi, memuru, emekliyi daha da zor duruma sokacaktır. Bir gecede kendi maaşlarına yaptıkları zamlarla gelirlerini daha da artıran sayın milletvekillerinin tuzu kuru, bunlar elbette etkilenmez. Tatil ve bayram harçlıkları da cabası. Oh ne ala memleket. Dolar almış başını gidiyor, dur diyeni yok. Zamlar yağmur gibi yağmaya başladı. Biz de %7,4 büyüdük. Arkadaş bu martavala inanacağımı sanma. Madem %7,4 büyüdük de biz niye küçüldük. GSYİH den kişi başına 10.787.61 USA doları düşüyorsa, benim niye 10.787.61 dolarım yok. Büyümeden bizim şansımıza düşen lokma yok mu? Kim ve ya kimler büyüdü? Birde bu açıklansın. Acun Ilıcalı prodüksiyonu olan survivor yarışmasındaki Cumali kardeşimiz “ben hayatımda hamburger ve pizza yememiştim, onları burada gördüm” samimi itirafı size ne ifade eder.? Kalkınmış ve uçan Türkiye. Ben canı gönülden ülkemin söylenenler gibi büyüdüğünü görmekten onur ve zevk duyarım. Ancak birileri büyüyor birileri küçülüyorsa sizce bunda bir terslik yok mu? Ülkemin göklere uçmasını beklerken dereye uçmasından korkarım. Şunu da belirteyim benim adayım CUMALİ kardeşimdir. Ona başarılar diliyorum. |