Kuruluşu M.Ö 3000´lere dayanan güzide şehrimiz İnegöl, Büyükşehir yasası ile birlikte muhtemelen ilk defa bu kadar yok sayılmıştır. 5000 yıldır mütevazi bir şekilde yönetilen yaşadığımız topraklar şimdilerde yönetiliyorMUŞ gibi yapılıyor. Mesela M.Ö 2000´de İnegöl´ü yöneten Hititlerin su kaynaklarını satmak akıllarına hiç gelmemiş. M.Ö 7. yüzyılda topraklarımıza hakim olan Bitinyalılar, Hititlilerin döşediği su borularına sayaç takıp milleti soyup soğana çevirmeyi düşünememişler. M.Ö 6. yüzyılda şehrimize hakim olan Lidyalılar, ilk defa parayı buldukları halde köyleri mahalle yapıp köylünün tarlasından emlak vergisi almayı akıl edememişler. Persler M.Ö 5. yüzyılda ev yapmak isteyen vatandaşın arsasından park ve yeşillik alan payı aldıktan sonra aynı yeri başkasına satmayı akıllarının ucundan dahi geçirmemişler. M.Ö 2. yüzyılda şehri yöneten Bergama Krallığı, tekfürlük isteyen İnegöl´ü Roma İmparatorluğuna merkez ilçe olarak neden bağlamamış hala düşünür dururum. Mobilyum AVM´ye kilise ve sinagog yapmaya kalkan günümüz yöneticilerinin aksine M.S 400´den itibaren şehrimizi yöneten Rumlar´ın pazara gelen Müslümanlar için cami yapmak istememesine ne demeli? İnegöl´ün Fatihi Turgut Alp´in yol yapıp parasını İnegöllülerden aldığını, sonra o yolu tekrar kazıp boru döşediğini, beceremeyip müteahhite verdikten sonra müteahhitin iflas ettim demesiyle kazılan yeri çamur içinde bırakıp vatandaşın ağzını bozduğunu tarih kitaplarında araştırmak gerek. Sadrazam İshak Paşa´nın camii ve külliye yaptırmak yerine katlı otopark yapmak istememesine anlam veremiyorum. 1885´de kısa bir süre Bilecik´e bağlanan İnegöl´ün o dönem belediye başkanı SadıkZade Süleyman Ağa, şehrin gelirinin %40´ını Bilecik´e vermek istememiş olması yönetimsel aksaklıklara işaret ediyor. ********** ********** TFF, Fatih Terim´i başından savmak için 20 milyonu gözden çıkarıyor. YEDİNİZ BİTİREMEDİNİZ! Ne büyük bir devletmişiz ki, |