Hayat ne kadar kısa, değil mi? Bu cümle, insanın yaşamı boyunca karşılaştığı zamanın hızına dair derin bir sorgulamayı yansıtır.

Her birey, doğumdan itibaren bir yolculuğa çıkar; oturmaktan emeklemeye, yürümekten koşmaya uzanan bu süreçte çoğu zaman iş telaşı ve diğer gündelik kaygılar hayatın tadını çıkarmamıza engel olur. Ekonomik nedenlerle bir kere bile tatile gidemeyen insanlar var; dünyanın en güzel köşeleri bizim ülkemizde olmasına rağmen onları keşfetme fırsatını bulamıyoruz.

Hep emekli olmayı hayal ediyoruz ama kimimiz emekli olmadan bu dünya denilen serüvenden kopuyoruz. Azrail bize uğramadan önce ölüm saati belli olmayan varlıklar olarak kendimize gelmemiz gerekiyor.

Ortalama bir insan ömrünün yaklaşık 70 yıl olduğunu düşünürsek, aslında bu sürenin önemli bir kısmını uyuyarak geçiriyoruz belki de 35 yılını! Yani hayat sizin sandığınız kadar uzun değil; çoğumuz hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz belki de. Peki o halde sorulması gereken asıl soru nedir? Hayatı nasıl değerlendiriyoruz?

Cahit Sıtkı Tarancı'nın ünlü şiirinde dile getirdiği gibi: "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder." Ancak ilginçtir ki Tarancı kendisi 46 yaşında hayata veda etmiştir. Bu durum, insanların kendi planlarıyla yüce Mevla’nın planlarının sıklıkla farklılık gösterdiğini gözler önüne seriyor. Ölüm her an karşımıza çıkabilir; genç ya da yaşlı demeden herkes için kaçınılmaz bir gerçektir.

Zaman kısıtlıdır ve her an kıymetli olmalıdır; gerçek zenginlik başkalarına bağımlı olmadan yaşayabilme yetisidir. Kendinize önem vererek ilk devrimi kendinizden başlatmalısınız. Güzel şeylere kendinizi inandırmanın tam zamanı!

Size tavsiyem şu: Doğduğunuz andan itibaren hayatınızın her anında sizinle beraber olan benliğinize sıkça zaman ayırmamız olmalıdır. Kendinizi ara sıra alışverişe ya da güzel bir restoranda akşam yemeğine götürmek, yapacağınız en doğal iyiliklerden biridir. Sevdiğiniz takımınızın lig maçına gitmek veya doğayla baş başa kalmak da harika seçeneklerdir.

Unutmayın ki kendinize yaptığınız yatırım aslında insanlığa yapılan bir yatırımdır.

Son sözlerimi değerli sanatçımız Ahmed Arif'in edebi zarafetle ifade ettiği gibi bitirmek istiyorum: Kendine iyi bak. Bir daha hiçbir ana doğurmaz seni.

Bir daha hiçbir cihan bulamaz seni.

- Ahmed Arif