Yıkılan İnegöl Lisesi, İnegöl’ün tarihine, kültürüne ve toplumsal belleğine kazınmış bir simgeydi.

Yıllar boyunca binlerce öğrenciye ev sahipliği yapan bu okul, sadece bir eğitim kurumu olmanın ötesinde, İnegöl'ün kalbi, geçmişle gelecek arasında bir köprüydü. Ne yazık ki, İnegöl Lisesi’nin yıkılması, sadece bir binanın yıkımı değil, aynı zamanda bir dönemin, değerlerin ve anıların da yitimi anlamına geldi. "Olmasaydı sonumuz böyle" dedirten bir özlemin ifadesi, İnegöl Lisesi'nin ardında bıraktığı boşlukta gizlidir.

O dönemde modern bir eğitim anlayışıyla inşa edilen okul, geniş bahçeleri, ferah sınıfları ve tarihi dokusuyla İnegöl’ün gurur kaynağıydı. Ancak okulun yıkılmasıyla birlikte, İnegöl Lisesi’nin taşıdığı tarihsel miras da bir anlamda geride kaldı. O dönemde bu okulda okuyan öğrenciler, sadece bilgiyle değil, aynı zamanda İnegöl'ün kültürüyle de donanmış bireyler olarak yetişiyordu. Bugün, o binanın yokluğunda, bu mirası yaşatmanın ne kadar zor olduğu daha da hissediliyor.

O YILLARDA İNEGÖL LİSESİ’NDE ÖĞRENCİLİK

İnegöl Lisesi, öğrencileri için sadece bir okul değil, hayatın tam merkezinde yer alan bir dünya gibiydi. O yıllarda bu okulda okuyan gençler, sabahları okula gelirken içlerinde bir heyecan, bir bağlılık taşırlardı. Koridorlarda yankılanan adımlar, sınıflarda paylaşılan sırlar, bahçede oynanan oyunlar ve kantinde yapılan sohbetler, hep bu okulun içinde yaşam bulurdu.

Bugün bu anılar, binanın yıkılmasıyla birlikte fiziksel bir karşılıktan yoksun kalsa da, o günleri yaşamış olanlar için hala canlıdır. "Olmasaydı sonumuz böyle" dedirten bir hüzünle, o eski günleri hatırlayan mezunlar, İnegöl Lisesi’nin ruhunu ve değerlerini yaşatmaya devam ediyor.

İNEGÖL LİSESİ’NİN YIKILIŞI: BİR DÖNEMİN SONU

İnegöl Lisesi’nin yıkılması, İnegöl halkı için büyük bir hayal kırıklığı yarattı. O bina, sadece bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda bir buluşma noktası, bir sembol ve geçmişle bağ kurmanın bir yolu olarak görülüyordu. Binanın yıkılmasıyla birlikte, bu sembol de kayboldu ve İnegöl’ün belleğinde büyük bir boşluk oluştu.

Okulun yıkılmasıyla birlikte, İnegöl'ün o dönemdeki sosyal ve kültürel dokusu da sarsıldı. Oysa ki, İnegöl Lisesi’nin varlığı, sadece eğitim anlamında değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma, kültürel birikim ve İnegöl'ün geleceğe yönelik umutları açısından da büyük bir önem taşıyordu. Bugün bu boşluk, İnegöl’ün geçmişine duyulan özlemin daha da derinleşmesine neden oluyor.

"OLMASAYDI SONUMUZ BÖYLE"

İnegöl Lisesi, birçok insanın hayatında derin izler bırakmış bir okuldu. Yıkılan bina, aslında bu izleri de bir anlamda silip götürdü. Ancak, İnegöl Lisesi’ni yaşamış olanlar için bu izler hala tazedir. "Olmasaydı sonumuz böyle" dedirten bir özlemle, o yılların samimiyetini, dostluklarını ve anılarını hatırlayan insanlar, bu geçmişin kaybolmasına karşı bir direniş içinde.

Yıkılan İnegöl Lisesi, aslında bir kayıp hikayesidir. Ancak bu kayıp, aynı zamanda geçmişi koruma ve yaşatma çabasını da beraberinde getirir. İnegöl Lisesi’nin anısını yaşatmak, bu çabanın bir parçası olarak önemlidir. O günlerin sıcaklığını, arkadaşlıklarını ve öğretmenlerini anımsayan herkes, bu özlemi dile getirmekte haklıdır. Çünkü İnegöl Lisesi, sadece bir okul değil, bir yaşam biçimi, bir değerler bütünüydü.

GELECEĞE BAKIŞ: İNEGÖL LİSESİ’NİN RUHU

Bugün, İnegöl Lisesi’nin yıkılmasıyla oluşan boşluk, sadece fiziksel bir eksiklik değil, aynı zamanda duygusal ve kültürel bir eksikliktir. Ancak bu boşluk, İnegöl halkının ve eski mezunlarının belleğinde hala var olan anılarla doldurulmaya çalışılmaktadır. "Olmasaydı sonumuz böyle" dedirten bu özlem, aslında geçmişle kurulan güçlü bağların bir göstergesidir. Ve bu bağlar, İnegöl Lisesi’nin ruhunun yaşatılmasına, anılarının tazeliğini korumasına vesile olacaktır.

Sonuç olarak, İnegöl Lisesi’nin yıkılması, bir dönemin kapanışı olsa da, bu okulun hafızalarda ve kalplerde bıraktığı izler silinmez. İnegöl Lisesi’ni hatırlayanlar, bu geçmişin değerini bilerek, anılarını yaşatmaya ve İnegöl’ün kültürel mirasını korumaya devam edeceklerdir.