CHP'nin Bursa'da ki kalesi olarak bilinen Nilüfer'de AK Parti ezberleri bozan bir başkan adayı ile seçmenin karşısına çıktı.
Bu isim şüphesiz Celil Çolak'tan başkası değil...
Düzenlediği basın toplantısına katıldım. Enerjisi acayip yüksek. Özgüveni ise tavan yapmış durumda…
Israrla bir kaç kez Nilüfer'de kendisinin aday gösterilmediği gerekçesi ile bugüne kadar kazanamadıklarını söylüyor.
Atatürk posterinin önünde yaptığı yaklaşık 1 saatlik konuşmasında büyük bir değişim vaadinde bulundu.
Şimdi tek tek neleri değiştirmek istediğine yönelik söylemlerinden bahsetmeyeceğim. Ama Celil Çolak'ın bende bıraktığı izlenimlerden bahsetmek istiyorum.
Öncelikle seçim bölgesi Nilüfer olunca, Celil beyin nasıl bir seçim stratejisi yöneteceğini merak ettim. Söylediği bazı şeyler oldukça şaşırtıcıydı.
Zira arkadaşlarına talimat verdiğini ve kendisinin gece kulüplerine yani eğlence merkezlerine bile gitmek istediğini söyledi. "Ben kendimi tanıtmak için her yere girerim" diyor.
CHP'li seçmenlerin kendisine duyduğu güveni anlatıyor.
Öylesine iddialı ki 2019 seçimlerinde alınan oyun tam tersi sonucun ortaya çıkacağını iddia ediyor. Yani Nilüfer'de ki hedef oyu %62 olarak belirlemiş.
Vücut diline baktığımda bu hedefe odaklanmış bir siyasi figür vardı karşımda. Bu oyu yakalarsa zaten Türkiye'nin en şaşırtıcı sonucu Bursa Nilüfer'de olur.
Celil Çolak iddiasını güçlendirmek için kadrosunu da o denli iddialı yapmış. Hatta Belediye Meclisinde aday gösterdiği bazı isimler başkan adayı gösterilecek düzeyde. Bu kendisi için oldukça avantajlı.
Ancak bilinç altında Recep Tayyip Erdoğan üzerinden kurgulanan AK Parti karşıtlığı nedeniyle Nilüfer'de oyları tersine çevirmek öyle kolay bir şeyde değil.
Zaten bunu başarabilirse Türk siyasetinin en renkli kişiliklerinden biri olur.
Basın toplantısında dikkat ettiğim şeylerden biri de, Celil Çolak'ın kazanmak uğruna hayal ürünü projeler sunmaması oldu. Sosyal belediyecilik vurgusu ön plandaydı. Yine kentsel dönüşüm için özel bir başlık vardı.
Mikro bakış açısıyla, komşuluk ilişkilerine kadar bütün düşüncelerini dobra dobra konuştu. Basın mensuplarının sorduğu hiçbir soruya kaçamak cevap vermedi.
Kendisi hakkında yapabileceğim bir kaç eleştiri de var tabi.
Kendisi Harita Mühendisi, eşi ise Mimar olan bir başkan adayının proje ve meclis üyesi aday tanıtım toplantısını daha profesyonel yapmasını beklerdim. Zira fotoğraflarla hazırlanmış sinevizyon yerine, Murat Kurum'un İstanbul'da, Hamza Dağ'ın İzmir'de yaptığı gibi bir çalışma yapılabilirdi.
Zamanın kısa olması ve tamamen seçimi kazanmaya odaklanılması nedeniyle sanırım bu konuya öncelik verilmemiş.
Ancak sözün özü şu ki; ben Celil Çolak'ın kürsü de ki duruşunu, samimiyetini ve inancını beğendim. Hangi parti olursa olsun, Türkiye'nin her köşesinde nitelikli başkan adayları olmalı. Kazanır mı kazanamaz mı bilemem ama Celil Çolak'ta o isimlerden biri...