İnegöl bir spor şehri. 2 Profesyonel kulüp, 16 amatör spor kulübü, basketbol, voleybol ve birçok branşta on binlerce çocuğumuz ve gencimiz resmi maçlara çıkıyor.
Ancak özellikle futbola olan tutku nedeniyle, gerek amatör gerekse de profesyonel kulüplerimizin maçlarına taraftarların ilgisi yoğun oluyor. Bu ilgi nedeniyle emniyet teşkilatımızda gerekli önlemleri almaya çalışıyor. Buraya kadar her şey normal. Anormal olan şeylere bir bakalım.
Gerek İnegöl, gerek Bursa, gerekse de farklı illerde bugüne kadar binlerce maçı tribünden izlemiş biriyim. Ancak ne hikmetse İnegöl’de ki güvenlik anlayışı diğer illere nazaran farklı uygulanıyor.
Öncelikle İnegöl Emniyetimizde ki arkadaşların özverisine hiçbir lafım yok. O’nlara verilen görev bu maçlara giden her bir taraftarı evlerine sağlıklı şekilde göndermek. Ancak iyi niyetleri bazen hesap edemedikleri sonuçlara yol açabiliyor.
En son Kafkasspor-Muğlaspor maçını izledim. Maçta kitlesel herhangi bir olumsuzluk yok. Maç normal seyrinde gidiyor. Sahaya atılan yabancı madde yok. Toplu şekilde küfür ya da saldırı yok. 3-2 geride olan Kafkasspor, maçı berabere getirmek için canını dişine takıyor. Bu esnada orta hakemin tartışılır 1-2 kararı sonrası bireysel anlamda bir genç, maçın hakemine sövüyor. Bu her maçta yaşanan artık alıştığımız bir durum. Saha içinde ki emniyet görevlisi bir arkadaş elinde ki kamerayla bu kişiyi kayda almaya başlıyor. Bakın buraya kadar yine anormal bir durum yok. İşte o esnada bir polis arkadaş, küfreden bu vatandaşın yanına geliyor. Başlıyor fırça atmaya. Maç zaten gergin. Maçın bitmesine 10 dakika kalmış. O esnada küfreden o vatandaşta polise karşılık veriyor. Derken tartışmayı gören diğer emniyette ki arkadaşlarda saniyesinde o bölgede kümeleniyor. Taraftarlar maçı izlemeyi bırakıp tartışmayı izlemeye başlıyor. Hatta tartışmaya dahil oluyorlar. Başlıyor bir gerginlik. Belki de yaşanacak bir arbedeyi Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Bahattin Korkmaz devreye girip önlüyor.
Bu 5 dakikalık durum geçtiğimiz yıllarda İnegöl’de büyük sıkıntılara neden oldu. İlçede Emniyetin bu yaklaşımı tartışıldı günlerce. Sonrasında Emniyet Müdürlüğü bireysel durumlarda taraftara müdahale etmeyi durdurdu. Sonuçta alınmıştı aslında. Ne oldu yeniden başladı bilmiyorum.
PEKİ NE Mİ YAPILMALI?
Bana göre İnegöl Emniyeti spor sahalarında doğru yerlerde görevlendirilmeli. Eğer misafir seyirci gelmişse, ev sahibi ekip ile misafir seyirci arasında bir yerde konumlandırılmalılar. Saha içeresinde misafir takımın teknik heyet ve futbolcularının yer aldığı yedek kulübesi yanında yer almalılar. Ayrıca kameralı polisler dışında başka arkadaşların orada bulunması bence yanlış. Emniyette ki o arkadaşlara da ayrıca haksızlık. Bildiğimiz bir şey var. Gece nöbetinden çıkan polislerimiz evde dinlemesi gerekirken, maça çağrılıyor. Yorgun bitkin bir polisin o maça hangi psikoloji içinde geldiğini de siz tahmin edin. Sonuçta o’nlar da insan, eşleri var, çocukları var. Belki de ailece planladıkları bir organizasyonları var.
Kitlesel bir saldırı, taşkınlık ya da istenmeyen görüntülerin olmadığı hallerde emniyetteki tüm arkadaşların görünmez olması daha doğru olur diye düşünüyorum.
Burada kritik görevi kameraları polis arkadaşlar üstlenmeli. Aşırıya kaçan taraftar zaten görüntüleniyor. Bu arkadaşlar maçtan bir gün sonra emniyete davet edilsin. Artık uyarılılar mı, para cezamı kesilir, futbol maçını izlemeden men mi ederler? O’nu bilemem.
Diğer bir seçenek ise maç esnasında rahatsızlık veren taraftar varsa, Kulüp Başkanı ve Yönetim Kurulu üyelerinden o kişinin uyarılması noktasında destek istenmesidir. Çünkü İnegöl’de ki kulüplerin %90’ı camia takımları. Her camianın içinde sözü geçen değerli insanlar var. Bu insanların gücünden de faydalanılabilir.
Her ne kadar son izlediğim maçta emniyette ki o arkadaşların iyi niyetli olduğunu görsem de, bazen iyi niyetle yapılan şeylerin farklı kötü sonuçlarda doğurabileceğini hesap etmek lazım.
Gelelim taraftara…
Karda kışta evinizin rızkından ayırdığınız parayla maçlara gidiyorsunuz. Çok büyük fedakarlıklar yapıyorsunuz. Ancak sizin güvenliğinizi sağlayan emniyette ki arkadaşların da sizlerden biri olduğunu unutmayın. Verdiğiniz cevaplara dikkat edin. “Belki diyeceksiniz çocuk gibi azarlanıyoruz” diye, ama taraftarlık işte burada başlıyor. Size taş atana siz gül verin. Verdiğiniz gülün karşılığınızı emin olun alacaksınız. Size en çok yakışan şey budur. Emniyet teşkilatı bizim gurur kaynağımız. Türk bayrağını omuzunda onurla taşıyan o insanları omuzlarımızda taşımamız lazım. Gelin biraz daha anlayışlı olalım.
Ve gelelim sözümüzün sonuna…
Emniyet Müdürlüğümüzün başında çok değerli bir insan var. Okan müdürümüz İnegöl için dertlenen biri. Az önce dile getirdiğim konuyu eminim ki enine boyuna değerlendirecektir. Tecrübesiyle, bilgi ve birikimleriyle bundan sonra daha sağlıklı kararlar alacaktır diye düşünüyorum.
Benim şehirden beklentim ise, futbol maçlarını eğlenceli alanlara çevirmek adına herkesin adım atması yönünde. Yenilmek dünyanın sonu değil. Sizden daha değerli hiçbir şey yok. Spor bizim birleştirici gücümüz olmalı. Sövmenin, taşkınlık çıkarmanın, kavga etmenin kimseye getireceği bir fayda yok.
Sahada ki ve tribünde ki en büyük kazanç, duruşunuzdur. Duruşunuzu hiç bozmamanız dileğimle…