Ne garip şeyler oluyor bu güzelim ülkemde. Ne oldu? Para piyasaları “Hazine ve Maliye Bakanlığı’na Mehmet Şimşek gelsin, ülke düzelsin” mesajları verdi. İstediklerini aldılar. Bakan koltuğuna oturdu, şimdi güllük gülistanlık günler için gün sayıyoruz.

Bakan Mehmet Şimşek’e “Tahsilatçı Bakan” lakabı bile takıldı. Her gün güncellemeler yapılarak bir tarih veriliyor artık.

Artık gündemimizde enflasyonun kalıcı hale gelmesi, yabancı yatırımcılar için ülkemizin güvenli liman olması var. Bunun için kasa dolsun diye atılmadık adım bırakmadılar.

Son olarak 3 yıl boyunca kamuda tasarruf dönemine geçildi. Ancak kamuda tasarruf değince bizler boşa akan muslukların kapatılacağını sanmıştık.

Meğerse kapsamı bayağı büyükmüş. Şimdi bunu nerden çıkardın diyebilirsiniz?

Öğrendim ki Halk Eğitim Merkezlerinde ücretli öğretmenlik yapan binlerce eğitimciye Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararıyla kurs açılmayacağı duyurulmuş. Ve ayrıca bu eğitimcilere yine bir süredir maaşları 20 gün geç yatırılmış.

Eğer bu uygulama tasarrufa takılmışsa gerçekten çok üzülürüm.

Şimdi nedenlerine bir bakalım…

-Ücretli öğretmen maaşları zaten çok düşük

-Ücretli öğretmenlerin ciddi bir kısmının tek gelir kaynağı Halk Eğitim Merkezleri

-Ücretli öğretmenler tahmini gelirlerine göre borçlanmalar yaptı. Taksitli alışveriş yaptılar. Kredi kartlarını kullandılar. Kiralarını ve pazar paralarını aldıkları bu maaşlarla karşılıyorlardı.

-Halk Eğitim Merkezlerine genelde kadınlar geliyordu. Ve bu kadınlarımızın bir bölümü ilgi duydukları alanlarda eğitim alıyorlardı. Bir kısmı ise psikologların tavsiyesi ile kendilerini yeniden hayata kazandırmaya çalışıyorlardı. Bir nevi terapi gibiydi. Aldıkları bu terapiyle aile içinde kendilerini daha huzurlu hissediyorlar, sağlıklı ve ahlaklı neslin yetişmesine katkı sağlıyorlardı.

Ayrıca Halk Eğitim Merkezlerinin çok farklı bir özelliği de var. Buraya gelenler meslek sahibi oluyor, hatta küçük atölyeler açıp yaptıkları üretimle aile bütçesine katkı sağlıyorlar. Birçoğu ise fahiş fiyatla lüks mağazalarda satılan ürünleri kendi kendine yapar hale geliyorlar.

Ama şimdi alınan sürpriz kararla kendilerini boşlukta gibi hissediyorlar. Binlercesi ciddi bir krizle karşı karşıya.

22134531 I M G 4641Bu eğitimcilerimizin arasında evinde çocuklarıyla yaşam sürenler var. Eşinden ayrılmış dul kadınlarımız var yani. Bu insanlar aldıkları üç kuruşla bir nebze olsun nefes alıyorlardı. Peki şimdi ne olacak?

Hem kurs açmamak, hem de maaşlarını geç ödemek neyin nesidir? Bu işte kesinlikle bir yanlışlık olmalı.

Bu hatadan acilen dönülmesi gerekiyor. Tüm ülkede, hatta Bursa ve ilçelerinde yüzlerce ücretli öğretmen ne yapacağını, kime gideceğini, derdini kime anlatacağını bilmiyor. İnanın bana yaşadıkları sıkıntıları anlatırken bile ağlamamak için kendimi zor tuttum.

Ülke ya da global ekonomik sıkıntıların yükünü ücretli öğretmenlerin üzerine yıkmak bana göre yanlış olmuş.

Liyakatli bir isim olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Halk Eğitim Merkezlerinde kurs açılması için bekleyen binlerce sessiz çığlığa kulak vermesini bekliyorum.

Eli öpülesi tüm öğretmenlerimizin sesi olarak yazdığım bu yazının dikkate alınmasını umarım.

Saygılarımla…