En son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim, eğer ülkemizde mobilya sektörü bitme noktasına gelirse, en son bitecek yer İnegöl olur. Çünkü İnegöl’de mobilya sektörü, her alanda alt yapısı en güçlü sektörlerden biri.
Ama buna rağmen devletimiz acil bir önlem almazsa, İnegöl’de bile yakın zamanda 10 bin kişi işsiz kalabilir.
Şimdi diyeceksiniz ki neden böyle iddialı konuşuyorsun?
Eğer bir ülkede inşaat sektörü yavaşlarsa, piyasadan sıcak para çekilirse, faizler yatırım yapılacak en önemli silah olursa, işçilik ve kiralar başta olmak üzere enerji ve genel giderler yüksek olursa üretimde de ciddi daralma olur.
Bugün bu daralmayı ülke olarak hisseder durumdayız. Elbette bu durum sadece ülkemize has bir şey değil. Dünya bir ekonomik dar boğazda.
ABD Başkanı Trump’ından tutun, Avrupa ülkelerinin başkanlarına kadar herkesin önceliği ekonomi oldu. Çünkü dünyanın ekonomi fay hatlarında ciddi kırılmalar yaşanıyor.
Elbette bunun Türkiye’ye etkisi yadsınamaz. Ancak istihdama direk katkı sağlayan sektörlerin ayakta durması için çalışmalar yapılmazsa, önlemler alınmazsa çok değil yakın zamanda ciddi işsizlik oranları ile karşılaşmamız kaçınılmaz olacak.
İnegöl’de istihdam dostu olan mobilya sektöründe ki yavaşlama beni tedirgin ediyor. Bana göre ülkenin en kaliteli ve en estetik mobilyalarının yapıldığı bu ilçe, çok uzun yıllardan bu yana böylesine sessiz bir dönem geçirmemişti.
İnegöl insanı üretiyor. Üretmekten kaçmıyor. İnegöl insanı çalışkan. Ama ülkede mobilya ihtiyaç olmaktan çıkan bir eşya olarak görülmeye başlarsa, istediğiniz kadar çalışkan ya da üretken olun bir faydası yok.
Üretim maliyetlerinin bu denli arttığı bir dönemde, insanlar mobilya almaktan kaçmaya başlarsa bunun karşılığı yüzlerce, binlerce, on binlerce işsizlik olur.
Ben her zaman söylerim, istihdama direk katkı sağlayan hangi sektör olursa olsun, devletimiz en çok teşviki bu alana vermeli. Hatta bu sektörlerden bir gelir(vergi) beklentisi olmamalı.
Saçma sapan kira oranları, dudak uçuklatan enerji maliyetleri ve sektörün belini kıran işçilik maliyetleri ile atacağınız her adım, çok bilinmeyenli bir denkleme dönüşür.
Çin’e bakın.
ABD Başkanı Çin’e parmak sallarcasına vergi oranlarını yükseltti. Çin’de resti görüp restine restle yanıt verdi. ABD şimdi ise vergileri geri çekeceğini söylüyor. Çünkü Çin, elinde ki gücü biliyor. Dünyanın en ucuz tedarikçisi konumunda. Kimse bana kafa tutamaz diyor. Çünkü Çin’le kafa tutanın başına gelecek en büyük bela yüksek enflasyon olur.
Bizde Çin örneğinde olduğu gibi, dünyanın üretim mutfaklarından biri olmamız gerekiyor. Bunu yapamazsak 2025’te ben 10 bin kişinin İnegöl’de işsiz kalabileceğini düşünüyorum. Ve bu gerçekleşirse, İnegöl tarihinde ilk kez işsizlik oranı %5’lerin üzerine çıkar. Benden söylemesi.