Öyle bir hayat sürmüştü ki âlem öldüğünde yas tutuyordu Sultan Murad Han için. Allah öyle bir mertebe verecekti ki Osmanlı soyundan gelen Sultanlar içinde Peygamberlerden sonraki en büyük mertebe-ye Şehitlik mertebesine çıkaracaktı.

“Yâdında mı doğduğun günler

Sen ağlardın gülerdi hep âlem

Öyle bir ömür geçir ki, olsun

Mevtin sana hande, halka mâtem.

                                        (Ebu Said)

Öyle bir hayat sürmüştü ki âlem öldüğünde yas tutuyordu Sultan Murad Han için. Allah öyle bir mertebe verecekti ki Osmanlı soyundan gelen Sultanlar içinde Peygamberlerden sonraki en büyük mertebe-ye Şehitlik mertebesine çıkaracaktı.

I. Murad, Murad Hüdavendigâr veya Gazi Hünkâr  1326 yılında  Bursa’da dünyaya geldi. Osmanlı Devleti’nin üçüncü  padişahı. Babası Orhan Gazi, annesi Nilüfer Hatun'dur. Babası Orhan Gazi döneminde 95.000 km² olan devlet toprakları onun döneminde yaklaşık 500.000 km² kadar genişlemiştir. Sultan unvanını ilk kez kullanan Osmanlı padişahıdır. Özellikle yapmış olduğu teşkilatlanmalarla (Askeri, siyasi, ekonomik ve idari) Osmanlı’yı Beylikten Devlete geçiren padişahtır.

Gençliğini Bursa'da medreselerde, ilim adamları ve hocalarla geçirdi. Bütün hayatı sınır boylarında ve harp meydanlarında geçmiştir. Hiç durmadan Rumeli'den Anadolu’ya, Anadolu'dan Rumeli'ye seferler yapmıştır.

Edirne'yi ilk defa fethederek, ordugâh merkezi yapmıştır. İlk Edirne sarayını da kendisi bina ettirmiş-tir. Zamanında alınan yerler: 1362’de Edirne, 1363'de eski Zagra ve Filibe fethedildi. 1364'de Sırpsındığı zaferi kazanıldı ve ilk defa Haçlılar perişan edildi. 1365'de Kara Biga Osmanlı topraklarına katıldı. 1369'da Hayrabolu, Kırklareli, Pınarhisar ve Vize alındı.1370'de Bulgar Krallığı Osmanlılara tâbi oldu. Bir müddet sonra da Çamurlu savaşı kazanıldı. 1371'de Çirmen zaferi ile Sırplar mağlup edildi. 1372'de Çatalca Bizans'tan alındı. 1374'de Sırbistan Osmanlılara tâbi oldu. 1382’de Sofya fethedildi. 1385'de Arnavutluk’un kuzeyi tamamen alındı. 1388 'de Siliste, Ziştovi, Niğbolu, Plevne, Deliorman ve Dobruca Türk hâkimiyeti altına alındı.

Ayrıca Anadolu’da da fetihler yapıldı. 1378'de Kütahya Vilâyeti Osmanlı topraklarına katıldı. Hamit oğullarından toprak satın alınarak sınırlar genişledi. Oğlu Şehzade Beyazıd’ı Germiyanoğlu Beyinin kızıyla evlendirerek Türk beylikleriyle iyi ilişkiler kurmuştur.1383'de Candaroğulları Osmanlıların himayesine alındı. 1386'da Karamanlılarla harp yapıldı.

Sultan Murad’ ın Anadolu‘ da uğraşmasını fırsat bilen Bosna, Sırp ve Bulgar kralları Osmanlıları Balkanlardan atmak için ittifak kurmuşlardı. Sultan Murad Han 150.000 kişilik bu müttefik kuvvetlerini Kosova’ da karşıladı. 8 Ağustos 1389 berat gecesi idi. Abdest alıp iki rekât hacet namazı kılan Sultan sonra ellerini açıp Cenab-ı Hakk’a gözyaşları içinde şöyle yalvardı. “İlâhî, bunca kere duamı kabul edip beni mahcup etmedin. Bir yağmur ver, şu tozu-topra-ğı def edip dünyayı aydınlığa boğ; tâ ki kâfir leşlerini gözümüzle görüp yüz yüze cenk edelim. Ya Rab! Bu müminleri küffar elinde mağlup edip helak eyleme. Bunları mansur ve muzaffer eyle. Ya ilahi! Mülk ve kul senindir. Sen kime istersen verirsin. Ben dahi aciz bir kulunum. Mülk ve mal benim maksadım değildir. Hemen halis ve muhlis senin rızanı isterim. Beni bu Müslümanlara kurban eyle. Evvel beni gazi kıldın, şimdi de şehadet nasip kıl! (Amin).

Ertesi gün Birinci Kosova savaşında düşmanı oğlu Yıldırım Beyazıd’ın da katkılarıyla büyük bir bozguna uğrattı. Sultan Murad duasının bir bölümünün kabul olmasıyla sevinmişti fakat O, Allahtan şehitlik istemişti. Bu duygularla savaş meydanını gezerken kendisini Sırp kralının yeğeni olarak tanıtan Miloş Obiliç adında bir Sırp tarafından hançerle vurularak yaralandı. Çok geçmeden de arzuladığı şehitlik mertebesine kavuştu. Şehit olmasından sonra iç organlarını Kosava’ya gömüp oraya bir türbe yapılacak, cesedini ise Bursa Çekirge’de kendi Camii’nin yanına defnedilmiştir. Son vasiyeti ise Ey oğul!

Dünyada ölümden kim kurtulmuş ki bana ağlıyorsun. Ağlayacaksan Müslümanlara ağla. Hallerini perişan bırakma.

Yerim sana kalıyor. Doğruluktan, iyilikten ayrılma, beni de hayırla andır. Padişahlığın sermayesi doğruluktur.

İşin, şanına denk olsun. Son olarak şu sözü söyledi: “Attan inmeyesiniz!” (Yani, sürekli seferlere ve cihada devam ediniz.)

 Anadolu ve Rumeli'nde kazandığı zaferlerle olduğu gibi, yaptığı eserlerle de milletin kalbinde taht kurmuştur. Sultan Murad Han, ihtiyaç ve lüzumunda eserler yaptırdığı gibi zaferlerin ardından da şükran ifadesi olarak, mescid, cami, medrese, mektep, imaret, han ve sosyal müesseseler inşa ettirmiştir. Bursa ve Bilecik'te birer cami, Yenişehir'de bir imaret, Çekirge'de bir imaret, medrese ile kaplıca ve han yaptırmıştır. Allah Rahmet eylesin.