Osmanlı Devletinin önce 19. yy’da milliyetçilik isyanları, İngiltere ve Fransa’nın Afrika topraklarını işgalleri arkasından Rusya’nın Osmanlı’ya saldırmasıyla ortaya çıkan 1877-78 savaşı (93 Harbi) ile parçalanması hızlanmıştı. Sağolsun! Zamanın işbir-likçi sadrazamlarının politikasızlığı da Osmanlıyı mahvedecekti.
Cennet mekân Sultan II. Abdülhamid’in tahttan İngiliz ve Yahudi oyunlarıyla indirilmesi yarı vatansever yarı masonik bir oluşum olan İttihad ve Terak-ki’nin yönetime getirilmesiyle Osmanlı bir macera- nın içine çekilmişti.
1914 yılı Kasım ayında Osmanlı Devleti I.Dünya savaşına girmek zorunda kalmış bu savaşla da yıkılmıştı. 93 Harbi ve Balkan Savaşlarıyla Balkan topraklarının kaybeden Osmanlı Devleti I.Dünya savaşıyla Ortadoğu topraklarının kaybetmek zorun-da kalmıştı.
Osmanlı Devleti savaşırken diğer taraftan İngiltere’nin Mısır valisi Mac Mohan casus Lavrens’inde yardımıyla Hicaz Emiri Şerif Hüseyin’le gizli bir ant-laşma yapar. Bu anlaşmaya göre Arabistan Krallığı kurulacak Şerif Hüseyin ise bu krallığın başına geti-rilecekti. Plan güzel bir şekilde işliyordu. Şerif Hüse-yin askerleriyle İngilizlerin yanında Osmanlı’ya karşı savaşarak ihanet etmiş ve Osmanlı Devleti kutsal topraklardan çekilmek zorunda kalmıştı. Burada şu-nu da belirtmek gerekir ki Osmanlıya ihanet eden Arap halkı değil yöneticileridir. Şuanda olduğu gibi bizi sevmeyen halk değil yöneticilerdir.
İngilizlerin politikası mükemmel işliyordu. İhanet gerçekleşmiş Arap dünyası kışkırtılarak hedeflerine yavaş yavaş ulaşıyorlardı. Zaten İngilizler arabları sevdiklerinden dolayı değil petrol olmasından dola-yı buralarla ilgileniyorlardı. Bu ihanetin karşılığında İngilizler Petrol İstasyonu olan bu toprakları bir tutmak yerine Arap kabilelerine paylaştıracak ve böylece hükmetmeyi daha kolay yapacakları. Yalnız İn- gilizler Şerif Hüseyin’e tabiri caiz ise “kazık” atacak-lar Arabistan için çölün ortasında bulunan bedevi Vahhabi olan Suud ailesiyle anlaşacaklardı. Şerif Hüseyin ve ailesine de Ürdün adı verilen küçük bir devlet kurup toprakları vereceklerdi. İşte Ürdün böylece oluşmuştur. Sonuçta Arap (Ortadoğu) ırak, Ku-zey Irak(Kürdistan), Suriye, Lübnan, Arabistan ve Kuveyt gibi küçük devletlere ayrılmış olacaktı. İngilizlerin meşhur politikası böl-parçala- yönet gerçekleştirilmiş oluyordu.
İşte günümüzde olan olayların aslında temeli I. Dünya savaşı ve sonrasında oluşturulmuştur. Bugünkü Filistin meselesi de Osmanlının 1917 yılında buralardan çekilmesi ve sonrasında İngiltere Dışişleri Bakanı Balfour’un bir deklarasyon (BİLDİRİ) yayınlayarak Filistin topraklarında Yahudi- İsrail devle- tinin kurulmasına önayak olacak, 1948 yılında kuru-lacaktı. Filistin meselsi hala çözülmedi, çözülmesi de beklenmiyor.
Ah Sultan Abdülhamid!!! Nerede senin o mükemmel politikaların. Şimdi o topraklarda Petrol istasyon şeflerinin desteklediği darbeciler saltanat sürüyor. Bu Arap kılıklı şefler kendi halkını vahşice katletmekten çekinmiyor, kimyasal silah kullanarak topluca öldürüyor. Ama şunu unutmamak gerekiyor elbet bunların sonu da yaklaşıyor. Şehid olan kardeşlerimize Allah rahmet eylesin.
Bu günkü oluşumun nasıl olduğu ile ilgili yazıy