Uzun bir aradan sonra yeniden yazılarımla Yıldırım Gazetesi’ndeyim. Bugün sizlere TBMM sinde konuşulan ve basına yansıyan “üniversiteye girişte” sınavların kaldırılmasıyla ilgili düşüncelerimizi paylaşmak istiyorum.
2022 yılında Üniversite sınavlarından 2 gün önce Sn. Cumhurbaşkanı “üniversiteye giriş sınavlarını kaldırmalıyız” dedi. Aynı sınavdan 2 gün sonra Sn. Devlet Bahçeli aynı şekilde “ üniversite sınavları kaldırılmalıdır” dedi.
22.11.2024 tarihli gazetelerde MHP Gurup Başkanvekili Filiz Kılıç ve MHP Milletvekili Faruk Aksu tarafından söylenmiş “üniversite giriş sınavları kaldırılmalıdır” haberini okuduk.
Bu haberler üzerine eğitimle ilgili açıklamalar yapmak mecburiyetinde hissettim kendimi. Ben bir eğitimciyim. Belçika’da, Hollanda’da eğitim üzerine incelemelerde bulundum.
Ülkemizin iyi ve doğru bir eğitim sistemine kavuşması konusunda katkı sunmak amacıyla bir proje hazırlamıştım.
Hemen belirtmek isterim ki, üniversiteye giriş sınavlarının kaldırılması fikri benim projelerimden biridir.
04 Ocak 2018 tarihli Yıldırım Gazetesinde bu projemi yayınladım. Ayrıca 2021 yılında yayınladığım Siyasi Analizler kitabımın 49. sayfasında aynı projeyi “Eğitim Üzerine Önerilerim” başlığında yayınladım.
Değerli hocamız Sn. Prof. Dr. Lale Karabıyık hanımefendi bu projemi beğendi ve benim olurumu alarak projemi TBMM Eğitim Komisyonuna taşıdı. Bu söylediklerim tamamen belgelidir.
Peki, Üniversiteye Giriş Sınavları kaldırılmalı mı? Evet kaldırılmalı. Ancak, 4+4+4 sisteminin uygulandığı ülkemizde, eğitim-öğretimin cemaatlere teslim edildiği ve öğretmenlerin ötelendiği bir sistemde üniversiteye giriş sınavlarının kaldırılması facia olur. Sistemin değişmesi gerekir. MHP’li vekiller tarafından dinlendirilen üniversiteye giriş sınavlarının kaldırılması bu ortamda ancak siyasi rant için söylenmiş bir söz, bir konu olabilir.
Öncelikle, eğitimde ileri ve başarılı olan ülkelerin uyguladığı eğitim sistemine yakın olan benim projemin uygulanması gerekir. Örneğin, Finlandiya eğitim sistemi gibi. MHP’li vekiller tarafından açıklanmış olan sistem, sanki benim projemden alıntı yapılmış gibi. Aynı satır ve fikirlerin ihtiva ettiği görülmektedir.
Üniversiteye girişte sınavların kaldırılması ile ilgili projenin fikir babası benim. Projemi kimse sahiplenemez. Ancak benim muvafakatım ve önderliğimde projem geliştirilerek Türk Eğitim Sistemine kalıcı olarak mal edilebilir. İmkan verilse de projemi uzmanlar nezdinde açıklayabilsem.
Sık sık değiştirilen Milli Eğitim Bakanları yüzünden eğitimimiz yaz-boza döndü. Gelen gideni aratır oldu.
Ülkemizde elmas değerinde eğitim sistemimiz vardır demekle, eğitim elmas değerinde olmaz.
Geleceğimizin ziyan olmaması için, çağdaş, demokratik, laik, bilimsel, karma ve Atatürk Milliyetçiliğine dayalı bir eğitim sistemine ihtiyacımız var.
Yeri gelmişken, eğitimde ki bazı sorunları da es geçmeyelim. Ülkemizde öğretmenlerin, velilerin sorunları var. Öğretmenlerimiz ayrıştırıldı.
Asgari ücretle özel okullarda çalıştırılan öğretmenlerimiz var. Bunların emekleri sömürülmektedir. Öğretmenlik mesleği itibarsızlaştırıldı. Böyle bir durumda öğretmenden verim bekleyebilir misiniz? Öğretmenlerin sorunları giderilmelidir. Özel okul sorunları kökten çözülmeli eğitim paralı olmaktan çıkarılmalıdır.
Okullar ayrıştırıldı. İyi okul, kötü okul betimlemesi yapıldı. Bu yanlıştır. Her okul aynı seviyede iyi okul konumunda olmalıdır. Okulların fiziki sorunları var, bunlar da giderilmelidir. Genel bütçeden en büyük pay milli eğitime ayrılmalıdır. Bir ülkenin kalkınması, halkının huzurlu ve güvenli yaşaması eğitimle mümkündür. Milli Eğitim liyakat sahibi vicdanlı olanlara bırakılmalıdır. Saygılarımla