Kırmızı kart, spor müsabakalarında sporcuların kural dışı hareketleri sonucu hakem o oyuncuya kırmızı kart gösterir bu da oyuncunun oyun dışında kalması demektir.
Siyasi yaşamda ise hakem halkın ta kendisidir. İstemediği siyasetçi veya yöneticiye seçimlerde oy vermeyerek kırmızı kartını göstermiş olur. O siyasetçinin istenmediği anlamına gelir. Hani bir şarkı da “kapı açık arkanı dön ve de çık, istenmiyorsun artık” diye sözler var ya istenmeyen siyasetçiye söylenmiş söz gibi. Bakalım bu yazımızda kırmızı kart kimlere gidecek.
“Ülkemizde, yoksulluğu, yolsuzluğu ve yasakları bitireceğiz” şiarı ile iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi 23 yıllık iktidarlarında ne yoksulluğu ne yolsuzluğu ne de yasakları bitirebildi. Üstüne üslük hepsi de tavan yaptı. Milyonlarca insanımız yoksullaştı, borçlandı, ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma geldi. Derin yoksulluk yaşayanlar hayatta kalma mücadelesi vermektedir. İktidar ise bunları görmemek için gözlerini kapatıyor.
Bu nedenle milletim adına benden KIRMIZI KART.
Asla suçu ve suçluyu savunmak niyetinde değilim. Hiçbir zaman suçu ve suçluyu savunmadım yine de savunmam, suçlu suçunu çeksin.
Amacım, hukuk ve insanlık dışı uygulamaların husumetle yapıldığı izlenimlerinin ve AKP li belediyelere yapılmayanların muhalif belediyelere yapılan haksızlıkların gün ışığına çıkmasını sağlamaktır.
İstifa ettirilen belediye başkanları yargılanmazken, muhalif belediyelere yapılan bu uygulamalar çifte standarttır. Bu nedenle kınıyor ve size KIRMIZI KART gösteriyorum.
Yap-işlet modeliyle yapılan işlerle halk borçlandırıldı. Enflasyon altında ezilen halk son zamanda gelen zamlarla şaşkına döndü. Esnaf ise Bağ-Kur affı beklemektedir.
Sn. Cumhurbaşkanı “Zam yapılan ürünleri almayın, boykot edin“ dedi.
Zam yapılan ürünleri almayalım boykot edelim. Buyurun boykota.
Ekmeğe zam geldi, fırıncıları boykot edelim. Peki bu insanlar ne yiyecek. Fransa Kralı XVI. Lois’in karısı Marie Antoinette’in “ekmek bulamıyorsalar pasta yesinler” dediği gibi bizde pasta yiyelim. Pastaya zam geldi pastacıyı da boykot edelim.
Akaryakıta zam geldi, akaryakıt istasyonlarını boykot edelim. Otobüsler, kamyonlar, itfaiye araçları, ambulanslar çalışmasın. Hızlı trene zam geldi onu da boykot edelim.
Köprü ve otoyollara zam geldi. Yolları kullanmayalım, köprülerden geçmeyelim boykot edelim. Boğazı da yüzerek geçelim.
Vallahi, Sn. Cumhurbaşkanının “boykot edin” sözünü anlamakta zorluk çekiyorum. Madem anlayamadım, Sn. Cumhurbaşkanı sizde KIRMIZI KARTI HAK EDİYORSUNUZ. Hatırlatmak istedim.
Bana soruyorlar AKP ne yaptı? Bende;
Paramızı pul etti,
Kadınları dul etti,
Ormanları kül etti,
Milleti kul etti,
İnsanları askıda ekmeğe, simide, faturaya muhtaç etti,
AK Parti daha ne yapsın ki? Diyorum. Sözün bittiği yerdeyiz.
Bugünlerde siyasi ikballeri için bebek katili İmralı canisine umut bağlayan cumhur ittifakına ne dersiniz? İmralı’ya heyet göndermeler, İmralı görüşmeleri, bunlar neyin peşinde? Halkın tepkisini ölçüp af mı çıkarmak istiyorlar, yoksa, anayasayı değiştirme hamleleri mi? Adına çözüm süreci demiyorlar, barış süreciymiş. Neyin barışı bu. Katilden özür dileyip barışmak mı istiyorlar? Biz Türk Milleti olarak, yurdun her köşesinde, Türk’üyle, Kürdüyle, Lazı, Çerkezi, Arnavudu, Boşnağı, Terekemesiyle barış içinde yaşıyoruz. Eşit yurttaşlık ilkesinde demokratikleşme, hak, hukuk, adalet istiyoruz derseniz bunu anlarım, bu da teröristle görüşmekle olmaz. Terörle mücadele edilir, müzakere edilmez. Elbette ki terörün bitmesi, terör yuvalarının lağvedilmesini canı gönülden isteriz. Terörü bitireceğiz derken, Milletin sinir uçlarına dokunmayın. Türkiye Cumhuriyeti teröre canıyla, malıyla büyük bedeller ödemiştir. Daha ödeyecek bir şeyi yoktur. Yapılacaklar şeffaf halkın da anlayacağı biçimde olmalıdır. Barış adı altında herhangi bir pazarlıkla gelirlerse milletten alacakları ancak bir tokat olur. İmralı’dakinin silahları bırakın demesiyle, Kandil’deki PKK, Suriye’de ki PYD/YPG silah bırakır mı? Başta Amerika olmak üzere onları besleyen ağa babaları var. Kanımca söz onlar da biter. Belki onlarla müzakere tavsiye edilebilir.
Birilerinin Siyasi ikballeri için teröristle görüşmeler onurumuzu rencide ediyor, şehit yakınlarının ve gazilerimizin içini acıtıyor. Bu tür girişimlerle teröristlere verilecek herhangi bir taviz, ülke birliğini bozacak bir tutum ve anlaşma, ancak ve ancak ülkede kaos yaratır. Bu tür girişimcilere ve kapalı kapılar arkasında yapılan görüşmelere KIRMIZI KART gösteriyorum.
Haksızlıklara, hukuksuzluklara uğrayanlar adına, mülakat mağdurları adına, sefalet ve açlığa mahkum edilenler adına, halkın iradesine darbe yapanlara, ekonomiyi talan edenlere, milli eğitimi yozlaştırıp tarikat ve cemaatlere teslim edenlere, Mustafa Kemal’in Askerleriyiz diyen genç subaylara soruşturma açanlara, bunları yapan ve yaptıranların hepsine toptan milletim adına KIRMIZI KART GÖSTERİYORUM.