Trafik kuralları, 2918 sayılı trafik kanuna göre düzenlenmiş, karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafiği düzenleme amacını taşır. Trafik güvenliğini ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemleri belirler. TRAFİK; Yayaların,hayvanların ve araçların karayolları üzerindeki hal ve hareketleridir. Karayolunda can ve mal güvenliğini sağlamak , karayolunu kullananların bilinçlendirilmesi amacıyla, 2918 sayılı trafik kanunu uyarınca sürücü kurslarının açılmasına izin verilmiştir. Sürücü kursları, 2918 sayılı karayolları trafik kanunun 123. Maddesi ile 5580 sayılı Milli Eğitim Özel Öğretim Kurumları kanununa dayanılarak hazırlanmış yönetmeliğe göre hizmet yapar. Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğüne bağlıdır. Her meslek erbabının eğitimi şarttır. Sürücülerinde, mutlaka eğitim kurumlarında gerekli dersleri almaları uygun görülmüştür.Bu nedenle açılmış olan sürücü kursları faydalı birer kurumdur. Sürücülerin araç kullanmalarını öğrendikleri gibi aldıkları ilk yardım dersleri ile de gerektiğinde acil vakalara müdahale ederek can kurtardıkları da görülmüştür. Televizyonlardan izlediğimiz toplu taşıma araç sürücüsünün, boğazına dili kaçan çocuğu nasıl kurtardığını gördük. Bu sürücü ilkyardım eğitimi almamış olsaydı, o yavru bugün hayatta olmayabilirdi. Bu örnekle şunu belirtmek isterim ki, kurslarda verilen bilgilerin hiç birisi gereksiz bilgi değildir. Trafik eğitimi sadece araç sürücüleri için değil herkes için gereklidir. Ve hatta trafik eğitimi anaokulundan başlanmalıdır. Çocuklara uygulamalı olarak bazı bilgiler verilebilir. Örneğin, şehir içinde ışıklı kavşaklarda kırmızı ışık yandığında karşıdan karşıya kesinlikle geçilmemesi gerektiği, ancak yeşil ışık yanınca geçilebileceği uygulamalı olarak yerinde gözlem yaptırılarak öğretilmeli. Bunun gibi yayaları ilgilendiren kuralların daha küçük yaşlarda verilmesi şarttır. Trafik dersleri ilkokul,ortaokul ve lise programlarına alınmalıdır. Böylelikle teorik bilgiler okul çağlarında verilmiş olacağından, sürücü kursları da teorik derslere ayıracağı zamanın bir kısmını, araç kullanımına (direksiyon eğitimine) ayırmalı, böylelikle daha iyi sürücü yetiştirilmesi sağlanmalıdır. Kurslarda teknolojik imkanlardan yararlanmak ve bu amaçla simülatör eğitiminin büyük yararları olacağı gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Sürücü kursları içinden gelen birisi olarak bu kurslarda nasıl eğitim yapıldığını iyi bilirim. Bazı liyakatsız kişilere kurs açma yetkisi verilmiştir. Kurslar aynı zamanda ticari birer işletme olduklarından, art niyetli kurucular eğitimden önce kazanacakları paraları düşünmektedir. Kurslarda, ücret indirimi yapanların yeterince direksiyon eğitimi yaptırmadıkları bir gerçektir. Böylece kurslar hakkında olumsuz şaibelerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadırlar. Şunu halkın iyi bilmesi gerekir; kurslara para verince sürücü belgesi almıyorsunuz. Sürücü belgesi almaya hak kazanacak bilgileri alıyorsunuz. Onun için bütün derslere kesintisiz devam etmelisiniz. Alamadığınız dersler için telafi programlarına katılmanız gerekir. Sürücü kurslarında görev yapacak usta öğreticilerin mutlaka usta öğreticilik eğitimi almaları, ve en azından bir yıl stajerlik dönemi geçirmeleri gerektiğini Türkiye de ilk gündeme getiren ve uygulayan bir eğitimciyim. Bu sistem yönetmeliklere girmiş ve devam etmektedir. İyi bir eğitim almanın yanında, öğrenilenlerin uygulamaya konulması da şarttır. Karayolunu kurallara uygun kullanılmasının yanında, karayolunu ve çevresini kirletecek durumlardan da sakınmalıyız. Araç içinde yenen yiyecek artıklarının, şişelerin ve diğer çöplerin kesinlikle karayolu üzerine ve çevresine atılmamasına özen göstermeliyiz. Bu aynı zaman da bir milletin medeniyet seviyesini de gösterir. Mutlaka dikkat etmeliyiz. TRAFİK KAZALARI Trafik kazalarının, onlarca insanımızın hayatlarını kaybetmesine ve milyonlarca maddi zararlara neden olması gerçeğini her yıl üzüntüyle yaşamaktayız. Trafik kazalarının oluşmasının en önemli faktörü insandır. Kazaların %94 ü insan faktöründen kaynaklanmaktadır. Bunun % 85 i sürücü hataları sonucu olan kazalardır. Üzülerek belirtmek isterim ki; sürücüler sadece sertifika almak için trafik kurallarını öğrenirler, direksiyon başına geçince tüm öğrendiklerini unutarak, kendi kurallarını uygularlar, sonuçta kazalar kaçınılmaz olur. Yeni ehliyet alanlar için en azından bir yıl stajerlik süresi uygulanmalı, zaman zaman sürücüler, hizmet içi eğitime tabi tutulmalarının yaralı olacağı kanaatindeyim. Psikoteknik muayenelerinin yapılmaları da çok önemlidir. Sürücülere bir tavsiyem daha vardır, savunmaya yönelik araç kullanın. Bu ne demektir; geçiş hakkının sizden yana olması halinde bile, karşıdan gelen aracın kuralsız bir şekilde gelişini görünce geçiş hakkını ona verin. Çünkü karışacağınız bir kazada kimin ne olacağı belli olmaz. Haklılığınız, kazada can ve mal kaybınızı önlemez. Emniyet kemerlerinin mutlaka takılmasına önem veriniz. Trafik kurallarına uymamak her an bir kazaya sebebiyet verebilir. Alkollü araç kullanmak, uykusuz ve yorgun olarak yola devam etmek, aşırı hız yapmak, ışıklı kavşaklarda kırmızı ışık ihlali, aşırı yük yüklemek, gabari dışı yüklemeler kazaların başlıca nedenleri olarak görülmektedir. Kazaları önlemek amacına yönelik trafik polisi, jandarmanın trafik birimleri ve karayolları elemanlarınca denetimler yapılmaktadır. Nokta denetimlerinin dışında, kesinlikle akan trafikte, seyir halinde kontrollerin yapılması gerekmektedir. Sürücülerin yakın dostu trafik polisidir. Bu böyle bilinmelidir. Dağ başında,ıssız yollarda başınıza bir hal geldiğinde polisi dört gözle beklersiniz, ve yardımı da onlardan görürsünüz. Ceza yazıyorlar diye onları düşman bellemeyin, bilin ki yazılan cezalar da lehinize birer uyarıdır. |